| alanın her tarafında |
all over the pitch |
alanın her tarafında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| alanın her yerinde |
all round the area |
| çitin diğer tarafında çim her zaman yeşildir |
the grass is always greener on the other side of the fence |
| her iki tarafında |
on either side |
| her tarafında |
all around you |
| atlantik’in her iki tarafında |
on both sides of the atlantic |
| yüzünün her tarafında |
all over your face |
| koridorun her iki tarafında |
on both sides of the aisle |
| medyanın her tarafında |
all over the media |
| okyanusun her iki tarafında |
on both sides of the ocean |
| tartışmanın her iki tarafında |
on both sides of the argument |
| adanın her tarafında |
all around the island |
| ispanya'nın her tarafında |
across the whole of spain |
| yayıcının her tarafında |
all around emitter |
| kağıdın her iki tarafında |
on both sides of paper |
| plakanın her iki tarafında |
on both sides of the plate |
| konunun her iki tarafında |
on both sides of the issue |
| vücudun her tarafında bulunan lenf düğümleri |
lymph nodes located throughout the body |
| her zaman onların tarafında oldum |
i have always been on their side |
| abd’nin her tarafında. ve kanada |
all across the u.s. and canada |
| ağzın her iki tarafında |
on both sides of the mouth |
| antigua'nın atlantik tarafında, her zaman var olan yerde |
is on antigua's atlantic side, where there's an ever-present |
| her kısa tarafında |
each short side of the |
| kampüsün her tarafında |
all over campus |
| koridorun her iki tarafında |
on either side of the aisle |
| okyanusun her tarafında |
all across the ocean |
| yarımadanın her tarafında |
all around the peninsula |
| vadinin her tarafında |
all over the valley |
| demiryolunun her iki tarafında |
on both sides of the railway |
| konunun her tarafında |
on all sides of the issue |
| yüzümün her tarafında |
all over my face |
| akdeniz'in her tarafında |
all around the mediterranean |
| alanin |
alanine |
| alanin aminotransferaz |
alanine aminotransferase |
| alanın eğriliği |
curvature of field |
| etki alanın |
effecter |
| alanın zambakları |
lilies of the field, consider the |
| örnek alanın |
releves |
| bir alanın zorunlu olduğunu gösterir |
indicates a required field |
| ilgi alanın |
of your interest |
| alanin transaminaz |
alanine transaminase |
| alanın çevresinde |
around the area |
| seçkin alanın gücü |
power of eminent domain |
| beta alanin |
beta alanine |
| alanın |
of the field |
| alanın temizlenmesi |
clearance of site |
| konfor alanın |
your comfort zone |
| l-alanin |
l-alanine |
| alanın |
of the area |
| serum alanin aminotransferaz |
serum alanine aminotransferase |
| bir alanın üzerinde |
over an area |