sahtekarlıkla defekti gizledi.

sahtekarlıkla defekti gizledi. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sahtekarlıkla defekti gizledi. fraudulently concealed the defect.

sahtekarlıkla defekti gizledi. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kendini gizledi disguised himself
gerçeği gizledi disguised the fact
kendini gizledi he disguise himself
sahtekarlıkla mücadele combat fraud
sahtekarlıkla by fraud
sahtekarlıkla elde etmek fraudulently obtain
sahtekarlıkla yönlendirilmiş fraudulently diverted
sahtekarlıkla indüklenen fraudulently induced
sahtekârlıkla alma dishonestly receiving
sahtekarlıkla yanlış temsil fraudulently misrepresented
sahtekarlıkla gizlenmiş fraudulently concealed
sahtekarlıkla yapılmazsa unless it was made fraudulently
sahtekarlıkla yapıldı was made fraudulently
sahtekarlıkla ilgili şikayetler fraud-related complaints
(2) sahtekârlıkla karşılama (2) dishonestly receiving
sahtekârlıkla by spoofing
sahtekarlıkla abartılmış fraudulently overstated
sahtekarlıkla ilgili konular fraud-related matters
sahtekârlıkla suçlama charge with insubordination
aort septal defekti aortic septal defect
frenkel defekti frenkel defect
nöral tüp defekti neural tube defect
doğumsal kalp defekti congenital heart defect
kemik defekti bone defect
endokardiyal yastık defekti endocardial cushion defect
kemik defekti bony defect
karın duvarı defekti abdominal wall defect
luteal faz defekti luteal phase defect
açık nöral tüp defekti open neural tube defect
fıtık defekti hernia defect
kalp defekti cardiac defect
nöral tüp defekti ntds neural tube defects ntds
beyin defekti brain defect
açık omurga defekti open spine defect
yüz defekti facial defect
insülin salgılama defekti insulin secretory defect
kardiyak kapak defekti cardiac valve defect
salgı defekti secretory defect
ventriküler septal defekti onarımı repair ventricular septal defect
segmental kemik defekti segmental bone defect
kemik defekti iyileşmesi bone defect healing
ortak kalp defekti common heart defect
ön duvar defekti anterior wall defect
yumuşak doku defekti soft tissue defect
nöral tüp defekti insidansı incidence of neural tube defects
b hücre defekti b-cell defect