onu sonlandırmaya karar verir

onu sonlandırmaya karar verir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
onu sonlandırmaya karar verir decides to end her

onu sonlandırmaya karar verir terimi için benzer kelimeler ve anlamları

sonlandırmaya karar verildi decided to terminate
sonlandırmaya kadar ve sonlandırma dahil up to and including termination
sonlandırmaya tabi subject to termination
herhangi bir sonlandırmaya rağmen notwithstanding any termination
erken sonlandırmaya tabi olmak subject to early termination
sonlandırmaya kadar up to termination
sonlandırmaya tabi subject to finalisation
sonlandırmaya meydan okumak challenge the termination
sonlandırmaya yakın close to finalization
sonlandırmaya yönelik intended to terminate
sonlandırmaya hazırlan prepare to terminate
sonlandırmaya kadar until finalization
sonlandırmaya tabidir are subject to termination
sonlandırmaya kadar until termination
değişime veya sonlandırmaya tabidir are subject to change or termination
derhal sonlandırmaya kadar dahil olmak üzere up to and including immediate termination
sonlandırmaya tabi subject to finalization
sonlandırmaya odaklanmak focus on finalizing
sonlandırmaya karşı korumalar protections against termination
sonlandırmaya neden olmak causing the termination
sonlandırmaya yol açma giving rise to termination
sonlandırmaya çok yakınız we are very close to finalizing
sonlandırmaya izin ver allow to terminate
sonlandırmaya uygun eligible to terminate
sonlandırmaya yardımcı olmak assist in finalizing
hükümler sonlandırmaya devam eder provisions shall survive termination
yukarıda belirtildiği gibi sonlandırmaya tabi subject to termination as provided for above
sonlandırmaya tabi subjected to termination
sonlandırmaya kadar ve sonlandırmayı içeren disipline tabi subject to discipline, up to and including termination
sonlandırmaya yakınız we are close to finalizing
sonlandırmaya yakın are close to finalising
sonlandırmaya neden olabilir may lead to termination
sonlandırmaya doğru towards finalizing
sonlandırmaya tabi olmak be subject to termination
erken sonlandırmaya neden olmak cause early termination
onu verir gives it away
onu verir renders him
başka türlü karar verir decides otherwise
karar verir makes decisions
bir karar verir makes a determination
karar verir makes a decision
karar verir renders a decision
karar verir vermez as soon as you decide
olup olmadığına karar verir decides whether to
mahkeme karar verir a court makes an order
karar verir makes a judgment
karar verir decides that
bir karar verir issues a ruling
karar verir decides upon
insanlar karar verir people decide