yakın ve sık temas

yakın ve sık temas teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yakın ve sık temas close and frequent contact

yakın ve sık temas terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sık sık çok sık often so often
sık sık yakın olmak be often close to
temas temas touch contact
temas ara temas kurmak make contact break contact
sık temas frequent contact
sık temas halinde in frequent contact
babayla sık temas frequent contact with father
sık temas etti had frequent contacts
ile sık temas frequent contact with
yakın temas close contact
yakın temas intimate contact
yakın temas sporları contact sports
ile yakın temas close contact with
daha yakın temas closer contact
yakın temas near contact
yakın fiziksel temas close physical contact
yakın temas kurmak come into close contact
yakın temas kurmak have close contact
yakın temas halinde olmak keep in close contact with
yakın temas close contacts with
yakın temas halinde closely in contact
doğa ile yakın temas close contact with nature
yakın bir temas var has a close contact
yakın temas halinde olmak be in close contact with
yakın temas a close contact
daha yakın bir temas a closer contact
uzun süreli yakın temas prolonged close contact
ile yakın temas halinde are in close contact with
ile yakın temas a close contact with
doğa ile en yakın temas closest contact with nature
hasta kişiyle yakın temas close contact with the sick person
daha yakın temas more intimate contact
ebeveynlerle yakın temas close contact with parents
yakın temas near touch
müşteri ile yakın temas close contact with customer
ile yakın temas yok had no close contact with
yakın temas içerir involves close contact
yakın temas kurmak get close contact
yakın temas yoluyla by close contact
doktorunuzla yakın temas halinde in close contact with your doctor
yakın temas halinde olmak have close contact with
yakın temas halinde olmak keeping a close contact
yetkililerle yakın temas halinde in close contact with the authorities
yakın temas sürdü continued close contact
yakın temas close liaison with
yakın kişiden kişiye temas yoluyla by close person-to-person contact
sürekli yakın temas constant close contact
komisyon bu görüşmeyi yakın temas içinde yürütecek the commission will undertake this outreach in close contact
yakın temas kurmak bring into intimate contact
daha yakın temas kurmak bring into closer contact