artan yerel pazar talebine hizmet etmek |
to serve the growing local market demand |
artan yerel pazar talebine hizmet etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
tahkim talebine hizmet etmek |
serving a demand for arbitration |
pazar talebine duyarlı |
responsive to market demand |
herhangi bir hak talebine karşı ve zararsız |
harmless from and against any claim |
hak talebine izin verildi |
claim allowed |
herhangi bir tazminat talebine halel getirmeksizin |
without prejudice to any claim for damages |
bagaj talebine gitmek |
go to the baggage claim |
kamu talebine göre |
by public demand |
enerji talebine etkisi |
impact on energy demand |
alıcı satıcıyı herhangi bir hak talebine karşı tazmin edecektir |
the buyer shall indemnify the seller against any claims |
ek fon talebine uymak |
comply with a request for additional funds |
talebine cevap |
answer to your demand |
herhangi bir hak talebine ait talep sahipleri |
claimants pertaining to any claim |
müşteri talebine göre |
by customer demand |
tüketici talebine cevap olarak |
in response to consumer demand |
geçerli yasalara ve yasal hükümet talebine uymak için |
to comply with applicable laws and lawful government request |
bu tür bir tazminat talebine dayanıp dayanmadığı |
whether a claim for such damages is base upon |
tüketici talebine dayanarak |
driven by consumer demand |
talebine devam et |
proceed with your claim |
talebine yol açma |
giving rise to your claim |
bilgi talebine ek olarak |
in addition to requesting information |
bilgi talebine uymak |
comply with request for information |
teklif talebine cevap vermek |
respond to request for proposal |
bir hak talebine yol açan olaylar |
events leading to a claim |
hak talebine izin verildi |
claim has been allowed |
bölünme talebine itiraz olursa |
if objection is made to the request for division |
herhangi bir hak talebine halel getirmeli |
shall prejudice any claim |
müşteri talebine göre |
based on client demand |
artan hizmet etmek |
serve an increasing |
pazar hizmet etmek |
serve a market |
yerel pazarlara hizmet etmek |
serving local markets |
yerel pazarlara hizmet etmek |
serve local markets |
yerel olarak hizmet etmek |
serve locally |
yerel topluma hizmet etmek |
serve the local community |
yerel nüfusa hizmet etmek |
serve the local population |
yerel müşterilere hizmet etmek |
to serve local customers |
yerel topluluklara hizmet etmek |
serving local communities |
hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü |
defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise |
artan pazar payı |
increased market share |
artan pazar payı |
growing market share |
artan pazar payı |
increasing market share |
artan pazar |
increasing market |
artan pazar |
increased market |
artan satış ve pazar payı |
increased sales and market share |
artan pazar rekabeti |
increased market competition |
artan pazar talebini karşılamak |
meet increasing market demand |
artan pazar yönelimi |
increased market orientation |
artan pazar erişimi |
increased market access |
artan pazar fırsatları |
increased market opportunities |
artan pazar talebi |
increasing market demand |
artan pazar payı |
incremental market share |