sağlam bir iş planı

sağlam bir iş planı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sağlam bir iş planı a sound business plan

sağlam bir iş planı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sağlam bir vücutta sağlam bir zihin a sound mind in a sound body
sağlam ve sağlam sound and solid
sağlam ve sağlam rugged and robust
sağlam ve sağlam sound and robust
sağlam ve sağlam robust and rugged
sağlam ve sağlam robust and sturdy
sağlam kafa sağlam vücutta bulunur a healthy mind in a healthy body
sağlam ve sağlam firm and solid
sağlam ve sağlam rigid and robust
sağlam ve sağlam robust and solid
sağlam iş planı sound business plan
sağlam iş sürekliliği planı robust business continuity plan
sağlam pazarlama planı sound marketing plan
sağlam acil durum planı robust contingency plan
sağlam altın planı solid gold plan
sağlam oyun planı solid game plan
önleyici eylem planı ve acil durum planı preventive action plan and emergency plan
itfa planı denilen geri ödeme planı repayment plan called amortization
bazı durumlarda, bir yönetim planı veya başka bir yönetim n some circumstances, a management plan or other management
sağlam bir ruggedly
sağlam bir anlayış solid understanding
sağlam bir yatırım a sound investment
sağlam bir bilgi a sound knowledge
sağlam bir temelde on a sound basis
sağlam bir temel a sound basis
sağlam bir sipariş vermek place a firm order
sağlam bir taahhüt a firm commitment
sağlam bir tutuş a firm grasp
sağlam bir temel oluşturmak lay a solid foundation
sağlam bir akla benziyor appears to be of sound mind
sağlam bir kavrama elde etmek get a firm grip
sağlam bir anlayış a sound understanding
sağlam bir şekilde robust manner
sağlam bir arka plan a solid background
sağlam bir temel a firm foundation
sağlam bir teklif a firm offer
sağlam bir geçmişim var i have a solid background
sağlam bir strateji a sound strategy
sağlam bir anlayışa sahip olmak have a solid understanding
sağlam bir gerekçe a sound rationale
sağlam bir tutuş a firm grip
sağlam bir uyum firm fit
sağlam bir karar a sound decision
sağlam bir şekilde tutturulmuş rigidly attached
sağlam bir his solid feel
sağlam bir temel sağlar provides a solid foundation
sağlam bir temel sağlar provides a sound basis
sağlam bir temel oluşturmak lay a strong foundation
sağlam bir tutuş sağlamak maintain a firm grip
sağlam bir ortam a sound environment