doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmak

doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmak arise as a direct result of

doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ceza kanununun doğrudan sonucu olarak ortaya çıkmaz occurs not as a direct result of the criminal act
doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkmak arise directly or indirectly out of
doğrudan ortaya çıkmak arise directly out
doğrudan bir sonucu olarak as a direct outcome of
bir sonucu olarak ortaya çıktı that occurred as a consequence of
bir sonucu olarak ortaya çıkabilir which may arise as a result of
silahlı çatışmanın doğrudan sonucu olarak as a direct result of armed conflict
sonucu veya sonucu upon or resulting
sonucu veya sonucu resulted from or been caused by
bir güç olarak ortaya çıkmak emerge as a force
yeni bir risk olarak ortaya çıkmak emerge as a new risk
büyük bir sorun olarak ortaya çıkmak emerge as a major issue
küresel bir güç olarak ortaya çıkmak emerge as a global power
politikaların doğrudan bir sonucu a direct result of policies
olarak ortaya çıkmak arise as
sonuç olarak ortaya çıkmak arise as a result
ile bağlantılı olarak ortaya çıkmak arise in connection with
kazananlar olarak ortaya çıkmak emerge as winners
doğal olarak ortaya çıkmak arise naturally
önemli olarak ortaya çıkmak emerge as important
liderler olarak ortaya çıkmak emerge as leaders
liderler olarak ortaya çıkmak emerging as leaders
biri olarak ortaya çıkmak emerge as one of the
hub olarak ortaya çıkmak emerge as a hub
rutin olarak ortaya çıkmak arise routinely
lider olarak ortaya çıkmak emerging as a leader
cinsel olarak ortaya çıkmak come out sexual
eşcinsel olarak ortaya çıkmak come out as a gay
galip olarak ortaya çıkmak emerge as victors
yeni olarak ortaya çıkmak emerging as a new
doğrudan ve tek sonucu direct and sole result of
doğrudan sonucu directly result from
doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkması arising directly or indirectly
doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan arising directly or indirectly from
doğrudan veya dolaylı olarak bağlantıda ortaya çıkmasına neden oldu caused arising directly or indirectly in connection
doğrudan, tesadüfi veya netice olarak ortaya çıkabilecek zararlardan sorumlu liable for any direct, incidental or consequential damages
farklı bir şekilde ortaya çıkmak turn out differently
bir kazanan ortaya çıkmak emerge a winner
ortaya çıkmak için bir çağrı a summons to appear
herhangi bir zamanda ortaya çıkmak arise at any time
konsolidasyon sonucu ortaya çıkan arising on consolidation
sonucu ortaya çıkar arises as a result of
araştırma sonucu ortaya çıkar borne out by research
sonucu ortaya çıkan avantajlar advantages that result from
öncelikle sonucu ortaya çıktı arose primarily as a result of
maruz kalma sonucu ortaya çıkar exposure arises from
sonucu ortaya çıkar ya da arises out of or results
büyüme sonucu ortaya çıkabilir growth can result from
sonucu ortaya çıktığını düşündüm thought to result from
maddenin istemeden girmesi sonucu ortaya çıkan riskler risks posed by the unintentional ingress of substance into t