| bir durumun kilidini açmak |
unlock a situation |
bir durumun kilidini açmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bir hesap kilidini açmak |
unlock an account |
| kilidini açmak için bir şey |
something to unlock |
| kilidini açmak için dokunun |
tap to unlock |
| kilidini açmak için anahtar |
key to unlock |
| sırların kilidini açmak |
unlocking the secrets |
| gerçeğin kilidini açmak |
unlocking the truth |
| potansiyelinin kilidini açmak |
unlocking its potential |
| kilidini açmak için çekin |
pull to unlock |
| kilidini açmak |
help unlock |
| fon kilidini açmak |
unlock funding |
| para kilidini açmak |
unlock money |
| kilidini açmak için anahtar sağlamak |
provide keys to unlock |
| finansal kilidini açmak |
unlock financial |
| potansiyelin kilidini açmak |
in unlocking the potential |
| kilidini açmak mümkün olacak |
will be able to unlock |
| kilidini açmak için anahtar |
are the key to unlocking |
| gizemlerin kilidini açmak |
unlocking the mysteries |
| kilidini açmak için gerekli |
are required to unlock |
| büyüklüğün kilidini açmak |
unlocking the greatness |
| durum kilidini açmak |
unlock situation |
| kilidini açmak |
would unlock |
| fren kilidini açmak |
unlock brakes |
| kilidini açmak |
unscrew lock |
| kilidini açmak yardımcı olabilir |
could help unlock |
| iş potansiyeli kilidini açmak |
unlock business potential |
| kilidini açmak kolay |
easy to unlock |
| finansal piyasaların kilidini açmak |
unlock financial markets |
| kilidini açan bir anahtar |
a key that unlocks |
| kilidini açabilen bir anahtar |
key that can unlock |
| finansal durumun doğru ve adil bir görüntüsünü vermek |
give a true and fair view of the financial position |
| bir durumun oluşumu |
occurrence of a condition |
| bu durumun bir sonucu olarak |
as a result of this situation |
| bir durumun başlangıcı |
onset of a condition |
| bir durumun ortasında |
in the midst of a situation |
| durumun bir parçası |
part of condition |
| kötü bir durumun kötüleşmesi |
making a bad situation worse |
| durumun bir resmini almak için |
to get a picture of the situation |
| bir durumun farkındayım |
i am aware of a situation |
| bir durumun anlık görüntüsü |
a snapshot of a situation |
| bir durumun sonucu |
outcome of a situation |
| böyle bir durumun giderilmesi |
remedying of such situation |
| tıbbi bir durumun başlangıcı |
onset of a medical condition |
| bir durumun kapsamı |
coverage for a condition |
| durumun hızlı bir şekilde iyileştirilmesi |
quick improvement of the situation |
| bir durumun hesabı |
account of a situation |
| durumun bir sonucu olarak |
as a result of the situation |
| bu durumun mutlu bir sonu oldu |
this situation had a happy ending |
| herhangi bir durumun ihlali |
breach of any condition |
| herhangi bir durumun farkına varır |
becomes aware of any circumstance |
| durumun kapsamlı bir incelemesi için |
for a thorough examination of the situation |