bir şeyim olur olmaz

bir şeyim olur olmaz teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir şeyim olur olmaz as soon as i have something

bir şeyim olur olmaz terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hiçbir şeyim olmaz i would have no compunction
umarım bir şeyim olur i hope to have something
bir kullanıcı olur olmaz as soon as a user
böyle bir pozisyonda olur olmaz as soon as it is in a position to do so
makul bir şekilde ulaşılabilir olur olmaz as soon as reasonably achievable
bir kızla bir şeyim vardı i had something with a girl
bir şey hakkında bir şeyim var i have a thing about something
mümkün olur olmaz soon as possible
uygulanabilir olur olmaz as soon as is practicable
pratik olur olmaz as soon as is practical
onlar olur olmaz as soon as they are
haberimiz olur olmaz as soon as we have news
hazır olur olmaz as soon as they become available
biz haberdar olur olmaz as soon as we get informed
hazır olur olmaz as soon as it's ready
insanlar olur olmaz as soon as people
daha fazla bilgiye sahip olur olmaz as soon as i have further information
olur olmaz as soon as it happens
olur olmaz as soon as they happen
belgeler olur olmaz as soon as the documents are
haber olur olmaz as soon as news
biraz haberimiz olur olmaz as soon as we have some news
olur olmaz as soon as it could be
sözleşme olur olmaz as soon as the contract
müsait olur olmaz as soon as it becomes available
aynı fikirde olur olmaz as soon as we agree
pratik olur olmaz as soon as it is practical
sorun olur olmaz as soon as problem
olur veya olmaz would or would not be
var olur olmaz as soon as it exists
tamam olur olmaz as soon the complete
mezun olur olmaz as soon as he graduated
1999’da olur olmaz as soon as in 1999
mezun olur olmaz as soon as you graduate
olur olmaz would as soon
olur olmaz as soon as it became
elektrik enerjisi mevcut olur olmaz as soon as electric energy shall be available
kadınlar olur olmaz as soon as women
olur olmaz as soon as becomes
karanlık olur olmaz as soon as it was dark
daha iyi olur olmaz as soon as a better
buraya bir şeyim var i have hereunto
yapacak bir şeyim yok i have nothing to do
senin için bir şeyim var i got something for you
senin için bir şeyim var i have something for you
bir şeyim kaldı i have something left
başka bir şeyim yok i have nothing further
yapacak bir şeyim yoktu i had nothing to do
ekleyecek başka bir şeyim kalmadı having nothing further to add, i remain
ekleyecek bir şeyim yok i have nothing to add