bir kızla bir şeyim vardı

bir kızla bir şeyim vardı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir kızla bir şeyim vardı i had something with a girl

bir kızla bir şeyim vardı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
onun için bir şeyim vardı had a thing for her
bu yüzden bir şeyim vardı therefore i had something
yapacak bir şeyim vardı ... i had something to do...
gerçekten iyi bir şeyim vardı i had indeed a good
bir şeyim vardı i was having something
için bir şeyim vardı i had a thing for
söyleyecek çok şeyim vardı had plenty to tell
çok fazla şeyim vardı i had too many
bekleyen çok şeyim vardı i had many things pending
bir kızla çıkmak date a girl
bir kızla tanıştım i met a girl
bir kızla buluşmak date with a girl
bir kızla tanış meet a girl
bir kızla tanıştı he met a girl
bir kızla tanışır meets a girl
bir kızla karşılaştık we come across a girl
bir kızla evlendi he married a girl
erkek bir kızla tanışır boy meets a girl
güzel bir kızla with a pretty girl
iyi bir kızla tanıştım met a nice girl
adında bir kızla tanıştım i met a girl called
bir kızla ilgileniyorum i'm taking care of a girl
bir kızla tanıştım i meet a girl
bir kızla ilgileniyorum interested in a girl
oğlan kızla tanışır boy-meets-girl
oğlan kızla tanışır boy meets girl
o kızla with that girl
kızla tanış meet the girl
bir şey hakkında bir şeyim var i have a thing about something
buraya bir şeyim var i have hereunto
yapacak bir şeyim yok i have nothing to do
senin için bir şeyim var i got something for you
senin için bir şeyim var i have something for you
bir şeyim kaldı i have something left
başka bir şeyim yok i have nothing further
yapacak bir şeyim yoktu i had nothing to do
ekleyecek başka bir şeyim kalmadı having nothing further to add, i remain
ekleyecek bir şeyim yok i have nothing to add
başka bir şeyim yok i don't have anything else
bir şeyim var i have anything
söyleyecek bir şeyim var i got something to say
söyleyecek bir şeyim var i've got something to say
söyleyecek bir şeyim yok i have nothing further to say
yapacak daha iyi bir şeyim yok have nothing better to do
ben bir şeyim i am something of a
bir çeşit şeyim var i have a kind of
ekleyecek başka bir şeyim yok i have nothing else to add
söyleyecek bir şeyim var i have something to say
yapacak bir şeyim yok i has nothing to do
kaybedecek bir şeyim yok i nothing to lose