| ile takım halinde |
are teamed up with |
ile takım halinde terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ile takım halinde |
have teamed with |
| takım halinde |
teamed up |
| takım halinde çalışmak |
work as a team |
| takım halinde |
are teaming up |
| takım halinde |
are teamed |
| yalnız veya takım halinde çalışmak |
work alone or in a team |
| takım halinde oynamak |
play in teams |
| takım halinde çalışma imkanı |
facility to work in teams |
| takım halinde birlikte çalışmak |
working together in teams |
| takım halinde gruplar |
groups into teams |
| bağımsız ve takım halinde çalışıyorum |
i work independently and in team |
| takım halinde düzenlemek |
organize in teams |
| takım halinde bağımsız çalış |
work independently in teams |
| takım halinde hizmet etmek |
serve in teams |
| çiftler halinde takım |
team up in pairs |
| takım içi ve takım içi |
within and across teams |
| ile irtibat halinde olma |
in touch with |
| ile rekabet halinde |
in competition with |
| ile irtibat halinde |
in liaison with |
| ile çatışma halinde |
in conflict with |
| ile irtibat halinde |
liaised with |
| ile çatışma halinde |
are in conflict with |
| ile etkileşim halinde |
in interaction with |
| doğa ile temas halinde |
in touch with nature |
| ile irtibat halinde olmak |
shall liaise with |
| ile temas halinde |
have been in contact with |
| ile temas halinde olacağız |
we will be in touch with |
| ile doğrudan rekabet halinde |
in direct competition with |
| ile rekabet halinde |
is in competition with |
| doğa ile temas halinde olmak |
to be in touch with nature |
| ile irtibat halinde |
in liaising with |
| ile savaş halinde |
is at war with |
| ile temas halinde |
has been in contact with |
| ile rekabet halinde değil |
not in competition with |
| ile daha fazla temas halinde |
more in touch with |
| ile temas halinde |
in contact regarding |
| hükümet ile istişare halinde |
in consultation with the government |
| ile temas halinde |
has been in touch with |
| ile rekabet halinde |
are in competition with |
| ile temas halinde |
have been in touch with |
| tanrı ile temas halinde |
in touch with god |
| ile temas halinde |
been in contact with |
| ile rekabet halinde olan |
which are in competition with |
| doğa ile temas halinde olmak |
being in contact with nature |
| yanıcı madde ile temas halinde yangına neden olabilir. |
contact with combustible material may cause fire |
| içme suyu ile temas halinde |
in contact with drinking water |
| ile sürekli iletişim halinde olmak |
permanently in touch with |
| ile yakın temas halinde |
are in close contact with |
| başkan ile istişare halinde |
in consultation with the chairperson |
| ile rekabet halinde olan |
that is in competition with |