sağlaması planlanan

sağlaması planlanan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sağlaması planlanan planned to provide

sağlaması planlanan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
katılımcıdan kanıtı sağlaması için sponsor sağlaması istenebilir participant may be requested to provide sponsor with proof t
sağlaması bekleniyor is expected to provide
sağlaması bekleniyor expected to provide
sağlaması gerekiyordu was supposed to provide
sağlaması gerekiyordu is supposed to provide
sağlaması isteniyor are asked to provide
fayda sağlaması bekleniyor is expected to benefit
sağlaması muhtemel are likely to provide
sağlaması önerildi suggested to provide
sağlaması bekleniyor are expected to provide
sağlaması istenebilir may be asked to provide
sağlaması bekleniyor will be expected to provide
uyum sağlaması bekleniyor expected to accommodate
sağlaması gerekiyordu supposed to provide
sağlaması bekleniyordu was expected to provide
sağlaması isteniyor are requested to provide
sağlaması isteniyor is asked to provide
sağlaması isteniyor is requested to provide
fayda sağlaması amaçlanmıştır is intended to benefit
sağlaması amaçlanmadı not intended to provide
değerli girdi sağlaması bekleniyor expected to provide valuable input
sağlaması amaçlananlar s intended to provide
tedarikçinin sağlaması koşuluyla provided that the supplier
sağlaması gerekiyordu are supposed to provide
sermayenin harekattan katkı sağlaması the capital contributed from the operational
sağlaması isteniyor being asked to provide
hastalara fayda sağlaması amaçlanmıştır is intended to benefit patients
bunu sağlaması bekleniyor expected to ensure that
uyum sağlaması gerekir shall need to adapt
önemli katkı sağlaması bekleniyor is expected to contribute significantly
bu nedenle, dahil edilmesi ve avantaj sağlaması da tavsiye edilir. it is therefore advisable also to involve and take advantage
sağlaması gerekir shall provided that
planın sağlaması gereken the plan should provide for
planlanan bölgeler scheduled territories
planlanan slated
için planlanan scheduled for
için planlanan planned for
planlanan kesinti planned outage
gerçekleşmesi planlanan scheduled to take place
planlanan projeler planned projects
planlanan eylem planned action
planlanan bütçe planned budget
planlanan kesinti süresi planned downtime
planlanan topluluk planned community
planlanan değişiklikler planned changes
tamamlanması planlanan scheduled for completion
planlanan kullanım planned usage
planlanan çıktı planned output
planlanan bitiş tarihi scheduled completion date
planlanan zaman planned time