| sipariş ettiğiniz herhangi bir ürün mevcut değil |
any products you order turn out to be unavailable |
sipariş ettiğiniz herhangi bir ürün mevcut değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sipariş ettiğiniz ürünler |
items you have ordered |
| bunun dışında, herhangi bir şekilde ihlal ettiğiniz ölçüde |
except that, to the extent you have in any manner violated o |
| herhangi bir şekilde ihlal ettiğiniz ölçüde |
to the extent you have in any manner violated |
| herhangi bir ürün mevcut |
any product available |
| herhangi biri, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda |
anyone, anywhere, at any time |
| ikamet ettiğiniz ülkede veya başka bir ilgili ülkede |
in your country of residence or any other relevant country |
| gerçekten, bu sizin başkanlık ettiğiniz tarihi bir an. |
indeed, this is an historic moment you are presiding over. |
| göz ardı ettiğiniz bir şey |
something that you have ignored |
| herhangi bir ürün değil |
not any products |
| herhangi bir risk mevcut değil |
not present any risk |
| ürün stoklarımızda mevcut değil |
this product is no longer in stock |
| bu ürün artık mevcut değil |
this item is no longer available |
| bu ürün mevcut değil |
this product is not available |
| sipariş bazında sipariş |
order by order basis |
| sipariş verilen sipariş |
order ordered release |
| sipariş bazında sipariş üzerine |
on an order by order basis |
| sipariş ve sipariş işleme |
ordering and order processing |
| tercih ettiğiniz gibi |
as you prefer |
| kabul ettiğiniz için teşekkürler |
thank you for accepting |
| ziyaret ettiğiniz için teşekkürler |
thank you for visiting |
| yardım ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for helping |
| kabul ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for agreeing to |
| takip ettiğiniz için teşekkür ederiz |
thank you for your follow up |
| tercih ettiğiniz dil |
your preferred language |
| not ettiğiniz gibi |
as you noted |
| kabul ettiğiniz için teşekkürler |
thanks for accepting |
| tercih ettiğiniz |
your preferred |
| takip ettiğiniz gibi |
as you pursue |
| kabul ettiğiniz sürece |
as long as you agree |
| zahmet ettiğiniz için çok teşekkür ederim |
thank you for your trouble |
| kabul ettiğiniz için teşekkürler |
thanks for agreeing |
| ziyaret ettiğiniz için teşekkürler |
thanks for visiting |
| kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim |
thank you very much for accepting |
| talep ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for requesting |
| tercih ettiğiniz yol |
the way you prefer |
| davetiyemizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz |
thank you for accepting our invitation |
| ikamet ettiğiniz ülke |
your country of residence |
| beni de dahil ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for including me |
| tercih ettiğiniz zaman |
your preferred time |
| iddia ettiğiniz gibi |
as you claim |
| sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for visiting our site |
| not ettiğiniz gibi |
as you have noted |
| tahmin ettiğiniz gibi |
as you suppose |
| katılmayı kabul ettiğiniz için |
for agreeing to participate |
| katılmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for agreeing to take part |
| vaaz ettiğiniz şeyi uygulamak |
practicing what you preach |
| ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederim |
thank you very much for visiting |
| ibadet ettiğiniz yer |
where you worship |
| standımızı ziyaret ettiğiniz için |
for visiting our stand |
| davetiyeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim |
thank you for having accepted the invitation |