önce yerinde olmalı

önce yerinde olmalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
önce yerinde olmalı must be in place prior to

önce yerinde olmalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yerinde ve yerinde in situ and ex situ
yerinde yerinde on-site in-situ
yerinde olmalı should be in place
yerinde olmalı shall have in place
yerinde olmalı should have in place
zaten yerinde olmalı should already be in place
yerinde olmalı must have in place
prosedürleri yerinde olmalı shall have in place procedures
olmalı ya da geçersiz olmalı should be or become invalid
tanık olmalı ve noter tasdikli olmalı. must be witnessed and notarized.
önce olmalı should first
önce bir tane olmalı one must first
ödeme daha önce alınmış olmalı payment must be received before
daha önce olmalı must be earlier than
her şeyden önce olmalı should be foremost
daha önce dosyalanmış olmalı must be filed before
önce olmalı shall be before
daha önce olmalı must be previously
her şeyden önce olmalı must be foremost
daha önce olmalı must previously
daha önce olmalı should previously
önce şeyler olmalı things have to happen first
daha önce dosyalanmış olmalı shall be filed before
ilk önce olmalı first there should be
daha önce kaydedilmiş olmalı must be registered before
vade tarihinden önce veya önce on or before the due date
her şeyden önce seni sonsuza dek seveceğim, ilk önce sizsiniz. above all love you forever primarily on the world's first is you.
parçaları takmadan veya çıkarmadan önce ve temizlemeden önce before putting on or taking off parts, and before cleaning
yerinde apropos
yerinde hissetmek feel out of place
yerinde in place
ikamet yerinde in residence
yerinde in situ
ikamet yerinde in-residence
ameliyat sonrası kesi yerinde oluşan fıtık incisional hernia
yerinde kullanmamak misapply
yerinde mise mise en place
yerinde söz mot juste
olay yerinde, olmak on the scene, be
yerinde on the spot
yerinde on-site
yerinde on-the-spot
yerinde onsite
yerinde konuşmak outtalk
yerinde koşmak run in place
hali vakti yerinde well-endowed
hali vakti yerinde well-off
yerinde are in place
yerinde is in place
yerinde olmak have in place