karar vericiye izin verir

karar vericiye izin verir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
karar vericiye izin verir allows decision-maker to

karar vericiye izin verir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
başka türlü karar verir decides otherwise
karar verir makes decisions
bir karar verir makes a determination
karar verir makes a decision
karar verir renders a decision
karar verir vermez as soon as you decide
olup olmadığına karar verir decides whether to
mahkeme karar verir a court makes an order
karar verir makes a judgment
karar verir decides that
bir karar verir issues a ruling
karar verir decides upon
insanlar karar verir people decide
mahkeme karar verir court shall determine
karar verir decrees that
mahkeme karar verir the court makes an order
vermeye karar verir decides to grant
hangi karar verir which decides
karar verir makes judgments
karar verir issues a resolution
karar verir decides for
bitmeye karar verir decides to end
hakkında karar verir decides about
mahkeme karar verir court render a decision
devam etmeye karar verir decides to proceed
karar verir makes judgements
karar verir gets to decide
karar verir issues a judgement
karar verir drives decision
karar verir gives judgement
yazmaya karar verir he decides to write
kim karar verir who gets to decide
mahkemeler karar verir courts decide
sonunda karar verir he finally decides
herkes karar verir everyone decides
karar verir makes a judgement
kim karar verir who make judgments
kesin bir karar verir makes a final determination
temelde karar verir decides on the basis
taşınmaya karar verir decides to move
yatırım yapmaya karar verir decides to invest
mahkeme karar verir the court shall rule
2. f'yi etkinleştirmek için kapsamlı bir süreç başlatmaya karar verir. 2. decides to launch a comprehensive process to enable the f
mahkeme karar verir a court decides
yönetim kurulu karar verir the board of directors resolve
denemeye karar verir decides to experiment
müşteri için karar verir customer decides for
takip etmeye karar verir decides to follow
sağlık bakanlığı karar verir the ministry of health decides
o çok karar verir he so decides