antlaşmanın kendisinde bulunur

antlaşmanın kendisinde bulunur teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
antlaşmanın kendisinde bulunur is found in the treaty itself

antlaşmanın kendisinde bulunur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
makinenin kendisinde on the machine itself
cihazın kendisinde on the device itself
serginin kendisinde in the exhibition itself
sözleşmenin kendisinde yer alan hükümler provisions contained in the contract itself
malzemenin kendisinde in the material itself
bir antlaşmanın geliştirilmesi development of a treaty
antlaşmanın dışında outside the treaty
antlaşmanın şartları the terms of the treaty
bir antlaşmanın imzalanması the signing of a pact
bir antlaşmanın uygulanması enforcement of a treaty
antlaşmanın esasları. precepts of the treaty.
bir antlaşmanın feshi termination of a treaty
farklı antlaşmanın tavsiyeleri üzerine eyleme öncelik ver prioritize action on the recommendations of different treaty
antlaşmanın politikası treaty's political
antlaşmanın teşviki promotion of the treaty
bir antlaşmanın gücü force of a treaty
antlaşmanın kaygılanması concerned that the treaty
bir antlaşmanın kapsamı scope of a treaty
antlaşmanın amaçlarının engellenmesi yasağı prohibition on frustrating the objectives of the treaty
bir antlaşmanın ardından in the wake of a treaty
bir başvuruda bulunur ya da yanlış o içeren bir talepte bulunur submits an application or files a claim containing a false o
e yasaların öngördüğü şekilde temyizde bulunur ve meşruiyetini savunmak için istekte bulunur e appeals as envisaged by law, and file requests to defend his legitimate
çaresi bulunur remediable
çaresi bulunur superable
bulunur is located
iddiada bulunur lays claim
ile katkıda bulunur contributes with
hangi bulunur which is located
nerede bulunur where to find
içinde bulunur is contained within
aleyhinde tavsiyelerde bulunur advises against
bildirimde bulunur serves notice
ihlalde bulunur commits a breach
katkıda bulunur it contributes
davranışta bulunur engages in conduct
yazılı bildirimde bulunur gives written notice
katkıda bulunur contributes towards
iddiada bulunur asserts a claim
önerilerde bulunur makes recommendations
varsayımlarda bulunur makes assumptions
şehir bulunur the city is located
talepte bulunur files a claim
nerede bulunur where are located
bu katkıda bulunur this contributes to
bir iddiada bulunur it makes a claim
tahminde bulunur takes the guesswork
ricada bulunur makes a plea
iddiada bulunur makes a claim
ikisine de atıfta bulunur refers to both
yazılı bildirimde bulunur provides written notice