çok uzun süre beklemek

çok uzun süre beklemek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çok uzun süre beklemek to wait a very long time

çok uzun süre beklemek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
çok uzun süre beklemek waiting far too long
uzun süre beklemek long soak
uzun süre beklemek long wait for
uzun süre beklemek waiting for long
uzun süre beklemek zorunda kaldı had to wait for a long
uzun süre beklemek long wait caused
uzun süre beklemek waiting for a long time
uzun süre beklemek zorunda değilsiniz don't have to wait long
uzun süre beklemek to wait for long periods
uzun süre beklemek have long waiting
beklemek beklemek be waited on hand and foot
bir süre beklemek stand for some time
bir süre beklemek a wait a while
bir süre beklemek a hold a till
çok uzun süre çok düşük too low for too long
çok rahat, çok uzun süre so comfortably for so long
uzun yıllar beklemek to wait many years
uzun kuyruklarda beklemek zorunda have to wait in long lines
beklemek uzun zaman long time to wait
çok uzun süre such a long time
çok uzun süre devam et go on for too long
çok uzun bir süre too long a period
çok uzun süre görmezden gelindi too long ignored
çok uzun bir süre such a long period
çok uzun bir süre too long a time
çok uzun bir süre for so long a period of time
çok uzun bir süre boyunca over a large period of time
süre çok uzun time too long
çok uzun süre gecikti delayed for too long
çok uzun bir süre a very long term
çok uzun bir süre a very long while
sucul ortamda uzun süre kalıcı, çok toksik etki. very toxic to aquatic life with long lasting effects.
çok uzun süre devam etti has continued for too long
çok uzun süre uyuma don't sleep for too long
çok uzun süre devam etti went on for far too long
çok uzun süre görüntülendi displayed for too long
çok uzun bir süre boyunca during a very long period
çok uzun süre pişirilmiş had been cooked too long
çok uzun bir süre boyunca. over a very long period of time.
çok uzun süre kullan use too long
çok uzun bir süre for too long a period
çok uzun süre reddedildi so long denied
çok uzun süre hayatta kaldı survived so long
çok uzun süre dayanmak resist so long
çok uzun bir süre sonra after such a long period of time
çok uzun süre oyalanmak linger too long
çok uzun süre korunmuş so long preserved
çok uzun süre bakmak looking so long
çok uzun süre during very long
çok uzun süre kaybolma do not disappear for too long