reklamın bir parçası

reklamın bir parçası teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
reklamın bir parçası part of a commercial

reklamın bir parçası terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir reklamın üzerindeyim i'm on a stakeout
reklamın başka bir yolu another way of advertising
bir reklamın güvenilirliği the credibility of an advertising
reklamın burada your ad here
reklamın doğası advertising nature
reklamın geri dönüşü return on advertising
reklamın eklenmesi insertion of advertisement
reklamın gücü the power of advertising
reklamın of advertising
reklamın payı share of advertising
reklamın gelişimi development of advertising
reklamın yayınlanması publication of an advertisement
senin reklamın your advertising
reklamın sonu end of advertising
reklamın etkisi effect of advertising
reklamın büyük kısmı bulk of commercial
reklamın etkisi impact of the commercial
reklamın fazlası the excess of advertising
reklamın etkinliği effectiveness of advertising
reklamın aksine unlike advertising
reklamın of advertisement
için reklamın of ads for
reklamın dili the language of advertising
reklamın amacı purpose of advertising
reklamın içeriği of ad creative
reklamın hakkında about your advertisement
günlük hayatımızın bir parçası ve parçası olmak become a part and parcel of our daily lives
kişisel bilgiler herhangi bir birleşmenin bir parçası olarak açıklanabilir. personal information may be disclosed as part of any merger
bir kitabın bir parçası a fragment of a book
gizemli bir güven aptalca güzel bir parçası a trust in mystery is part of the foolishly beautiful
devam eden bir sürecin ayrılmaz bir parçası integral part of an ongoing process
bir parçası olan bir bilgisayarda on a computer that is a part
portekiz ve ispanya'nın bir parçası olduğu ileri bir adım. a step forward that portugal and spain have been part of.
daha iyi bir parçası better part of
bir kapı parçası olarak ölmek dead as a doornail
bir parçası olarak as part of
bir parçası olarak as a part of
bunun bir parçası part thereof
bir iş parçası a piece of work
onun bir parçası oldu made a part hereof
bir parçası oluşturur forms part of
bir parçası is a part of
bir parçası a spate of
resmin bir parçası part of the picture
bagajın bir parçası piece of luggage
sebebin bir parçası part of the reason
bir parçası olarak as part of our
denklemin bir parçası part of the equation
bir mobilya parçası a piece of furniture
ayrılmaz bir parçası oluşturur forms an integral part