bir karara varıyor

bir karara varıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir karara varıyor is conceding a

bir karara varıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları

bir sonuca varıyor brings to a conclusion
değiştirilmesi konusunda bir anlaşmaya varıyor reaches an agreement on its replacement
varıyor is arriving
pazara varıyor reaches the market
farkına varıyor is realizing
bu sunumumun sonucuna varıyor this concludes my presentation
hala varıyor still arrive
farkına varıyor olabilirim i might be realising
ispanya'ya varıyor arrives to spain
bir karara bağlanmayan bir karar olmadıkça sıkıyönetim martial law may not continue unless a decision to t
bir karara itiraz etmek challenge a ruling
bir karara uymak comply with a ruling
herhangi bir karara halel getirmeksizin without prejudice to any decision
bir karara varmak agree on a conclusion
herhangi bir karara katılmak participate in any decisions
bir sonraki karara to the next decision
herhangi bir karara itiraz etmek appeal any decision
bir karara varmadan önce before reaching a decision
yabancı bir karara varmak enforce a foreign judgment
bir karara itiraz ediyor is challenging a decision
bir karara varıldı a decision has been reached
bir karara varır reaches a decision
bir karara varıldı reduced to a judgment
herhangi bir anlaşmazlıkların karara bağlanması adjudication of any disputes
kesin bir karara varmak come to a final decision
bir karara varıldı a decision was reached
bir karara meydan okur challenges a decision
bir karara varmak için for reaching a decision
bilinçli bir karara varmak reaching an informed decision
nihai bir karara varmada in reaching a final decision
kesin bir karara kadar until a definitive determination
böyle bir karara karşı against such ruling
kesin bir karara varmak coming to a final decision
kesin bir karara varmak reach a final determination
herhangi bir karara varmada in reaching any decision
olumlu bir karara varıldı a favorable ruling is reached
bir karara varmak leading to a judgement
belirli bir karara ilgi duymak have an interest in a particular decision
bir karara varılacak a decision will be reached
herhangi bir karara karşı against any decisions
ancak, veri ihracatçısı bir karara uyacaktır. however, the data exporter shall abide by a decision
herhangi bir karara rağmen notwithstanding any decision
daha iyi bir karara karşı against a better judgment
zamanında bir karara varmak reach a timely decision
böyle bir karara nasıl itiraz edileceği how to challenge such decision
taraflar önceki bir karara atıfta bulunur the parties refer to a previous decision
bir karara itiraz etti challenged a judgment
herhangi bir karara varmadan önce before coming to any decision
bilinçli bir karara varmak reach an informed decision
bir karara neden oldu led to a decision from