zamanının çoğunu harcamak

zamanının çoğunu harcamak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
zamanının çoğunu harcamak spend most of his time

zamanının çoğunu harcamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
zamanının çoğunu harcamak spend much of his time
zamanının çoğunu much of your time
zamanının çoğunu harcadı spent much of his time
zamanının çoğunu ayırıyor she dedicates a lot of her time to
zamanının çoğunu ayırmak devoting much of his time to
zamanının çoğunu adamak dedicated much of his time
zamanın çoğunu harcamak spend majority of time
zamanlarının çoğunu harcamak spend much of their time
çocukluğunun çoğunu harcamak spending much of her childhood
zamanının of his time
zamanının adamı a man of his time
zamanının çok öncesinde well ahead of his time
zamanının ötesinde beyond his time
zamanının çoğu most of his time
zamanının tadını çıkarıyor enjoying her time
kendi zamanının of his own time
zamanının çok ötesindeydi was way ahead of its time
çalışma zamanının kaydedilmesi recording of working time
zamanının of her time
çalışma zamanının uyarlanması adaptation of working time
çalışma zamanının of the runtime
işten ayrılma zamanının sürekli olduğu kabul edilir such time off work is deemed to be continuous with
dosya zamanının uzatılması extension of time to file
zamanının çok değerli olduğunu biliyorum i know your time is very valuable
personel zamanının verimli kullanılması efficient use of staff time
medya zamanının of media time
çoğunu yapmak make much of
neyin çoğunu much of what
çoğunu yaptı made much of
konuşmanın çoğunu yap do most of the talking
çoğunu görmek see much of
çoğunu telafi etmek make up most of
kredinin çoğunu almak take much of the credit
zamanımın çoğunu harcıyorum i spend most of my time
çoğunu al take much of
çoğunu yaptım have made much of
çoğunu tuttu kept most of
hayatının çoğunu geçirdi has spent most of his life
çoğunu bilgilendirmek inform much of
çoğunu sürmek driving much of
çoğunu içeren comprising much of the
çoğunu telafi etmek make up much of
çoğunu yaptı has made much of
zamanımın çoğunu geçiriyorum i spend a lot of my time
çoğunu kesmek cut across most
çoğunu yapmak doing much of
çoğunu içerir comprises much of
ihalenin çoğunu i lot of the procurement
çoğunu içeren comprise much of
çoğunu kaybederim i would lose most of