Goca
Sözlük
tatilin bir parçası
tatilin bir parçası
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
tatilin bir parçası
part of vacation
tatilin bir parçası terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tatilin nasıldı
how was your holidays
tatilin tadını çıkar
enjoy the holidays
tatilin nasıldı
how was your vacation
umarım tatilin tadını çıkarırsın
i hope you enjoy your holiday
tatilin tadını çıkar
enjoy vacation
senin tatilin
your vacation
tatilin zevk
enjoyed your holidays
umarım tatilin tadını çıkarırsın
hope you enjoy your holiday
tatilin
of the holiday
tatilin için
for your holiday
tatilin sonu
end of holiday
tatilin için
for your vacation
senin tatilin
yours holidays
tatilin ne kadar sürdü
how long was your vacation
tatilin tadını çıkar
you enjoy your holiday
senin son tatilin
your last holiday
tatilin sonunda
at the end of the holiday
ailen tatilin
your family holidays
tatilin özü
the essence of vacation
tatilin tadını çıkarıyor
enjoying your vacation
tatilin son günleri
last days of holiday
tatilin miydi
was your vacation
eğer tatilin varsa
if you have vacation
tatilin var
holiday you have
tatilin geri kalanı için
for the rest of the holiday
tatilin var
you have holiday
günlük hayatımızın bir parçası ve parçası olmak
become a part and parcel of our daily lives
kişisel bilgiler herhangi bir birleşmenin bir parçası olarak açıklanabilir.
personal information may be disclosed as part of any merger
bir kitabın bir parçası
a fragment of a book
gizemli bir güven aptalca güzel bir parçası
a trust in mystery is part of the foolishly beautiful
devam eden bir sürecin ayrılmaz bir parçası
integral part of an ongoing process
bir parçası olan bir bilgisayarda
on a computer that is a part
portekiz ve ispanya'nın bir parçası olduğu ileri bir adım.
a step forward that portugal and spain have been part of.
daha iyi bir parçası
better part of
bir kapı parçası olarak ölmek
dead as a doornail
bir parçası olarak
as part of
bir parçası olarak
as a part of
bunun bir parçası
part thereof
bir iş parçası
a piece of work
onun bir parçası oldu
made a part hereof
bir parçası oluşturur
forms part of
bir parçası
is a part of
bir parçası
a spate of
resmin bir parçası
part of the picture
bagajın bir parçası
piece of luggage
sebebin bir parçası
part of the reason
bir parçası olarak
as part of our
denklemin bir parçası
part of the equation
bir mobilya parçası
a piece of furniture
ayrılmaz bir parçası oluşturur
forms an integral part