sırasında meydana gelen hasar

sırasında meydana gelen hasar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sırasında meydana gelen hasar damage incurred during

sırasında meydana gelen hasar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
doğrudan veya sonuçta meydana gelen herhangi bir hasar, any damage direct or consequential,
sırasında meydana gelen occurring during
sırasında meydana gelen yaralanmalar injuries sustained during
sırasında meydana gelen kayıplar losses occurring during
taşıma sırasında meydana gelen incurred during transport
sırasında meydana gelen that occurred during
hasar meydana gelebilir damage may occur
hasar meydana gelecek damage will occur
hasar meydana gelebilir damage may result
hasar meydana gelir damage occurs
hasar meydana geldi damage occurred
eğer hasar meydana gelirse if damage occurs
hasar meydana gelmeli should damage occur
hasar meydana gelir damage ensues
aksi takdirde yaralanma veya hasar meydana gelebilir. otherwise injury or damage may result.
içinde hasar meydana gelir damage occurs within
bu hasar meydana gelir that damage occurs
hasar meydana gelebilir damage could occur
hasar ilk etapta meydana gelmez ki that the damage does not occur in the first place
hasar meydana gelmedi had the damage not occurred
hasar meydana gelir damage would occur
onarılamaz hasar meydana gelir irreparable damage would occur
büyük hasar meydana gelmeden önce before major damage occur
hasar meydana geldi damages occurred
sırasında meydana gelir that occurs during
sırasında meydana geldi occurred during
sırasında meydana gelmek to be incurred during
porno trafiği sırasında meydana gelir porn traffic occurs during
bu kullanımın meydana geldiği ticaret sırasında bir işaret kullanılır. a sign is used in the course of trade where that use occurs
hasar veya hasar damages or damage
duraklardan meydana gelen izokronizm isochronism
meydana gelen occurring
meydana gelen sarkmalar prolepses
topraktan meydana gelen terrigenous
doğal olarak meydana gelen naturally occurring
meydana gelen occured
sıkça meydana gelen frequently occurring
meydana gelen which occurs
sonuçta meydana gelen değişiklikler consequential changes
sonra meydana gelen occurring after
yeni meydana gelen newly occurring
sonuçta meydana gelen değişiklik resulting change
meydana gelen sorumluluk incurring liability
düzenli olarak meydana gelen regularly occurring
en sık meydana gelen most frequently occurring
meydana gelen zararlar incurring losses
meydana gelen olaylar events occurring
içinde meydana gelen occurring within
meydana gelen kayıplar losses occurring
meydana gelen olay event occurring