ulaşmayı başaramadı

ulaşmayı başaramadı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ulaşmayı başaramadı didn't succeed in reaching

ulaşmayı başaramadı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ulaşmayı amaçlayan aimed at achieving
ulaşmayı hedefliyor aims at achieving
ulaşmayı başardı managed to reach
ulaşmayı hedefleyen aiming at achieving
ulaşmayı azaltmak reduce reaching
ulaşmayı sağlar allows to reach
ulaşmayı amaçlayan aimed at reaching
ulaşmayı zorlaştırmak make it difficult to reach
ulaşmayı hedefleyen aiming at reaching
ulaşmayı amaçlar aims at reaching
ulaşmayı sağlar it allows achieving
ulaşmayı engelleme hinder achieving
ulaşmayı önlemek prevent reaching
ulaşmayı başardım i managed to reach
ulaşmayı sağlar allows achieving
ulaşmayı hedefliyor aims to arrive
ulaşmayı amaçlayan aimed at attaining
ulaşmayı hedefliyor is aimed at achieving
ulaşmayı amaçlayacaktır will aim at achieving
ulaşmayı öngörüyorum i envisage to reach
ulaşmayı sağlamak ensure reaching
ulaşmayı amaçlar aims for reaching
ulaşmayı durdurmak to stop reaching
ulaşmayı beklemek expect to have achieved
ulaşmayı sağlayacak will enable to reach
ulaşmayı desteklemek in support of reaching
ulaşmayı düşün consider reaching
ulaşmayı başardım i achieve to reach
ulaşmayı desteklemek in support of achieving
ulaşmayı önlemek prevent from achieving
program ulaşmayı hedefliyor the programme aims at reaching
ulaşmayı amaçlar aims at attaining
ulaşmayı teşvik etmek encourage reaching
ulaşmayı bekliyor expects to have achieved
ulaşmayı sağlayan that allows reaching
ulaşmayı taahhüt eden ülkeler countries committed to reaching
dengeye ulaşmayı hedefleyen aimed at reaching balance
bunu başaramadı failed to do so
başaramadı failed to achieve
başaramadı fails to achieve
yerine getirmeyi başaramadı fails to fulfill
başaramadı couldn't make it
almayı başaramadı unable to retrieve
başaramadı did not manage
başaramadı failed to deal with
bunu başaramadı had failed to do so
başaramadı didn't manage to
başaramadı could not manage
başaramadı she couldn't make it
imzalamayı başaramadı fails to sign