| ile ilgili olduğundan şüphelenilen |
suspected of being related to |
ile ilgili olduğundan şüphelenilen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sahip olduğundan şüphelenilen hastalar |
patients suspected of having |
| kanserojen olduğundan şüphelenilen |
suspected to be a carcinogen |
| sahip olduğundan şüphelenilen herhangi bir çocuk |
any child suspected of having |
| sahip olduğundan şüphelenilen kişiler |
people suspected of having |
| bilinen veya şüphelenilen |
known or suspected |
| bilinen veya şüphelenilen ihlaller |
known or suspected violations |
| iddia edilen veya şüphelenilen |
alleged or suspected |
| bu kodun ihlal edildiğinden şüphelenilen |
suspected violations of this code |
| bilinen ve şüphelenilen |
known and suspected |
| bilinen veya bilinmeyen, şüphelenilen veya beklenmeyen |
whether known or unknown, suspected or unsuspected |
| suçtan şüphelenilen kişiler |
that persons suspected of a crime |
| bilinen veya şüphelenilen ihlaller |
any known or suspected violations |
| kötüye kullanım veya ihmalden şüphelenilen |
suspected abuse or neglect |
| sahip olduklarından şüphelenilen öğrenciler için eksiksiz |
complete for students suspected of having |
| ihlalinde veya ihlal edildiğinden şüphelenilen |
in breach or suspected breach of |
| suçtan şüphelenilen kişi |
person suspected of a crime |
| şüphelenilen ürün |
product suspected of |
| bilinen veya şüphelenilen |
any known or suspected |
| bilinen veya şüphelenilen herhangi bir ihlalin |
of any known or suspected breach of |
| bu politikanın bilinen veya şüphelenilen ihlalleri |
known or suspected violations of this policy |
| geçerli yasaların ihlal edildiğinden şüphelenilen ihlaller |
suspected violations of applicable laws |
| şüphe edildiğinden şüphelenilen |
suspected to be due |
| ile ilgili olduğundan şüpheleniliyor |
are suspected to be related to |
| bal ile sirke ile olduğundan daha fazla sinek yakalayabilirsin |
you can catch more flies with honey than with vinegar |
| ilgili olduğundan |
since related |
| wmd ile ilgili ve balistik füze ile ilgili |
wmd-related and ballistic missile-related |
| hayatta olduğundan daha fazla ölü |
more dead than alive |
| değeri olduğundan düşük |
undervaluing |
| olduğundan beri |
since it is |
| olduğundan |
than in |
| için olduğundan |
than for |
| olduğundan |
than if |
| olduğundan |
than with |
| olduğundan beri |
since it was |
| olduğundan beri |
since there are |
| olduğundan fazla gösterilmesi |
overvaluing |
| sahip olduğundan beri |
since you have |
| kesin olduğundan emin |
it's certain that |
| o olduğundan |
since he was |
| sahip olduğundan emin ol |
make sure to have |
| içinde olduğundan |
are due within |
| sahip olduğundan emin ol |
be sure to have |
| neden olduğundan emin değilim |
i'm not sure why |
| olduğundan beri |
since there were |
| sahip olduğundan |
since it has |
| olduğundan beri |
since there was |
| bu olduğundan |
since this was |
| neden olduğundan şüpheleniliyor |
suspected of causing |
| olduğundan |
than it is |
| umrumda olduğundan daha uzun |
longer than i care |