| bir bighorn koyun veya pronghorn |
a bighorn sheep or pronghorn |
bir bighorn koyun veya pronghorn terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| pronghorn koyun |
pronghorn sheep |
| bighorn koyun |
bighorn sheep |
| pronghorn |
pronghorn |
| pronghorn antilop |
pronghorn antelope |
| koyun eti koyun |
mutton sheep |
| bighorn dağları |
bighorn mountains |
| bighorn-nehir |
bighorn-river |
| küçük bighorn |
little bighorn |
| kayalık dağ bighorn |
rocky mountain bighorn |
| bighorn havzası |
bighorn basin |
| çöl bighorn |
desert bighorn |
| koyun veya keçi eti, taze, soğutulmuş veya dondurulmuş |
meat of sheep or goats, fresh, chilled or froze |
| koyun eti veya sığır eti |
mutton or beef |
| sığır, koyun veya keçi yağları, |
fats of bovine animals, sheep or goats, |
| sığır veya koyun |
cattle or sheep |
| kuzu veya koyun eti |
lamb or mutton |
| koyun veya kuzu |
of sheep or lamb |
| bir koyun için bir kuzu gibi asılmış olabilir |
hanged for a sheep as a lamb, might as well be |
| bir kaba aktarın ve bir kenara koyun |
transfer to a bowl and set aside |
| bir yaşındaki koyun |
hogget |
| bir koyun hastalığı |
trembles |
| bir koyun sürüsü |
a flock of sheep |
| koyun kılığındaki bir kurt |
a wolf in sheeps clothing |
| koyun kılığına girmiş bir kurt |
a wolf in sheep clothing |
| bir koyun için asılabilir |
may as well be hung for a sheep |
| bir koyun içinde |
inside a bay |
| unu bir kaba koyun |
put the flour in a bowl |
| kutuya bir onay işareti koyun |
put a tick in the box |
| koyun kılığına girmiş bir kurt |
a wolf in sheep's clothes |
| kutuya bir onay işareti koyun |
place a tick in the box |
| bir kaba koyun |
place it in a container |
| bir grup koyun |
a group of sheep |
| bir koyun doğdu |
a sheep was born |
| çocukların yüzüne bir gülümseme koyun |
put a smile on children's face |
| bir koyun sakatatı |
offal of a sheep |
| böyle bir prim koyun |
places such a premium |
| sürüsünün bir koyun |
a sheep of his flock |
| bir köyün kenarında |
on the edge of a village |
| kendinizi olumlu bir zihin çerçevesine koyun |
put yourself in a positive frame of mind |
| pastırma büyük bir koyun |
place bacon in a large |
| bir koyun |
a sheep is |
| bir koyun başında |
at the head of a bay |
| uygun bir kaba koyun |
place in a suitable container |
| onları bir salata kasesine koyun |
put them in a salad bowl |
| onları plastik bir torbaya koyun |
seal them in a plastic bag |
| süpürün ve bertaraf etmek için uygun bir kaba koyun |
sweep up and shovel into suitable container for disposal |
| sıcaktan çıkarın ve bir kenara koyun. |
remove from heat and set aside. |
| iyice karıştırın ve bir kenara koyun |
mix well and set aside |
| baa, baa, kara koyun |
baa, baa, black sheep |
| barbary koyun |
barbary sheep |