beni en çok çeken

beni en çok çeken teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beni en çok çeken that most attracted me

beni en çok çeken terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
en çok ilgi çeken most interest
çocuğun en çok ilgisini çeken çocuk child's best interest
çok az ilgi çeken of little interest
en çok acı çeken suffering most
en çok ilgi çeken of most interest
en çok ilgi çeken of the best interest
çok zorluk çeken with a lot of difficulties
en çok ilgi çeken şey what interests most
en çok dikkat çeken attracts most attention
en çok dikkat çeken what stands out most
en çok dikkat çeken receive the most attention
çok az ilgi çeken of so little interest
en çok ilgi çeken of highest interest
daha çok ilgi çeken of more interest
en çok ilgisini çeken deemed to be in the best interest
en çok ilgisini çeken holds the most interest
içinde en çok zorluk çeken has the most difficulty in
dikkatini en çok çeken gets most of the attention
en çok acı çeken suffers the most
en çok zorluk çeken having the most difficulty with
en çok dikkat çeken receives the most attention
en çok dikkatimizi çeken şey what most attracts our attention
en çok dikkat çeken that attract the most attention
en çok ilgi çeken şey that which most interests
çocuğun en çok ilgisini çeken oysa, if the child's best interest so requires
bizi en çok çeken şey what most attracts us
en çok çeken which attracts most
en çok dikkat çeken it is most noted
en çok dikkat çeken what most stood out
çok acı çeken suffering grievously
ilgisini en çok çeken have most interest
beni sev beni love me do
beni çek beni it push me pull you
beni bul, beni takip et find me, follow me
beni ve beni götürdü me and took me to
beni ve beni etkile affect me and my
atalara çeken atavistic
nakit sıkıntısı çeken cash-strapped
vicdan azabı çeken conscience-stricken
yokluğuyla dikkat çeken conspicuous by its absence
dikkat çeken şey cynosure
ilgi çeken oyun drawcard
hazımsızlık çeken dyspeptic
vatan hasreti çeken homesick
yağ çeken oleophilic
daha hızlı silah çeken outdrew
yokluk çeken poverty-stricken
garip çeken strange attractor
çeken pulling