suçlu bulunmuş

suçlu bulunmuş teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
suçlu bulunmuş convicted for crime

suçlu bulunmuş terimi için benzer kelimeler ve anlamları

suçlu bulunmuş convicted of an offence
uyuşturucudan suçlu bulunmuş convicted of a drug felony
suçlu bulunmuş convicted on charges
suçlu bulunmuş have been convicted o an offence
suçlu bulunmuş was convicted of crime
kuruluşuna katkıları bulunmuş kioga
bulunmuş has been found
başvuruda bulunmuş have applied
iş için başvuruda bulunmuş applied for the job
şans eseri bulunmuş found by chance
katkıda bulunmuş olabilir may have contributed
maddi bir yanlış beyanda bulunmuş made a material misrepresentation
katkıda bulunmuş olabilir might have contributed
katkıda bulunmuş olabilir may have been contributed
taahhütte bulunmuş found to have committed
şikayette bulunmuş had lodged a complaint
gelişmeye önemli ölçüde katkıda bulunmuş had contributed significantly to developing
maddi ihlalde bulunmuş committed a material breach
ihbarda bulunmuş sayılır. notice shall be deemed to have been given
cinsel ilişkide bulunmuş had experienced sexual intercourse
için başvuruda bulunmuş have filed for a
ricada bulunmuş had petitioned
serbest bırakılması için çağrıda bulunmuş having called for his release
talepte bulunmuş had laid claim
suçlu suçlu guiltily
suçlu suçlu bilgisi criminal offender information
suçlu veya suçlu olduğunu reddetmek pleading guilty or not guilty
suçlu bir suçlu a convicted felon
suçlu veya suçlu bulundu convicted of or pleaded guilty
suçlu bulunmasından suçlu bulundu is convicted of an indictable offence
ağır suçlu suçlu, guilty of flagrant felony,
suçlu suçlu criminal incriminated
suçlu suçlu kayıt kontrolü criminal offender record check
suçlu bir suçlu olarak as a convicted felon
suçlu convicted
suçlu yaralanma crimen injuria
suçlu culprit
tehlikeli suçlu dangerous offender
suçlu delinquent
suçlu felon
ilk suçlu first offender
çocuk suçlu juvenile delinquent
suçlu lawbreaker
suçlu misdemeanant
suçlu offender
suçlu irade officious will
suçlu. perp.
ön suçlu pre-delinquent
genç suçlu kurum young offender institution
genç suçlu youth offender