| kurulması şarttır |
is contingent on establishing |
kurulması şarttır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| klima şarttır |
air conditioning is a must |
| şarttır |
are imperative for |
| internet şarttır |
internet is essential |
| ders bir ön şarttır |
course is a prerequisite |
| başarmak için bir ön şarttır |
is a prerequisite to achieving |
| bu hakkın kullanılması şarttır |
exercise of this right is conditioned |
| ödülü kazanmak yerine getirilmesi şarttır |
winning a prize is contingent upon fulfilling |
| bir şarttır |
is a condition for |
| bulmak için bir şarttır |
is a condition for finding |
| gelişme için ön şarttır |
is a pre-requisite for development |
| % 100 güvenlik şarttır |
100% safety is a must |
| bu şarttır |
it is imperative that you |
| hava şarttır |
air is a must |
| yeniden kurulması |
re-establishment |
| atış kurulması |
establishing shot |
| bitki örtüsü kurulması |
vegetation establishment |
| şirketlerin kurulması |
establishment of companies |
| kurulması yol açtı |
led to the establishment |
| iş kurulması |
establishment of business |
| dinin kurulması |
establishment of religion |
| kurulması ve bakımı |
establishing and maintaining |
| kurulması ile |
with the establishment of |
| bir anlaşmanın kurulması |
establishment of an agreement |
| güven kurulması |
establishment of trust |
| anlaşmaların kurulması |
establishment of agreements |
| rezervlerin kurulması |
establishment of reserves |
| böylece kurulması |
thus establishing |
| sözleşmelerin kurulması |
setting up contracts |
| şirketlerin kurulması |
the setting up of companies |
| şube kurulması |
establishment of branches |
| böylece kurulması |
thereby establishing |
| gerçeklerin kurulması |
establishment of the facts |
| şube kurulması |
establishment of a branch |
| kurulması |
has conducted the establishment |
| kurulması |
conducted the establishment |
| ilişkilerin kurulması |
building of relationships |
| kurulması için |
for the establishment |
| kredi kurulması |
establishment of credit |
| hub kurulması |
establishment of hubs |
| kurulması amaçlanmıştır |
is intended to establish |
| kilisenin kurulması |
disestablishment of the church |
| plantasyonların kurulması |
establishment of plantations |
| bir kap kurulması |
establishing a cap |
| babalık kurulması |
establishment of paternity |
| göç ortaklığının kurulması |
building migration partnership |
| ağların kurulması |
establishment of networks |
| kurulması için sağlar |
provides for the establishment |
| programın kurulması |
setting up the program |
| iç pazarın kurulması ve işleyişi |
establishment and functioning of the internal market |
| hizmetin kurulması |
establishing the service |