| nasıl çalıştığını görüyor musun? |
see how that works? |
nasıl çalıştığını görüyor musun? terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| nasıl çalıştığını gör |
see how it works |
| nasıl çalıştığını |
work out how |
| nasıl çalıştığını görelim |
let's see how it works out |
| nasıl çalıştığını öğren |
learn how it works |
| nasıl çalıştığını biliyorum |
i know how it works |
| nasıl çalıştığını anlamak |
understand how it works |
| nasıl çalıştığını değil |
not how it works |
| nasıl çalıştığını |
working out how |
| nasıl çalıştığını |
on how it works |
| bu nasıl çalıştığını değil |
that's not how it works |
| nasıl çalıştığını açıklar |
explains how it works |
| nasıl çalıştığını açıkla |
describe how it works |
| nasıl çalıştığını görebiliyordu |
could see how works |
| tıbbın nasıl çalıştığını etkiler |
affect how medicine works |
| bunun nasıl çalıştığını göstermek için, işte size bir aşı yaptırmanın üç genel yolu |
to show how this works, here are three common ways you might get a vaccination |
| dünyanın nasıl çalıştığını anlamak |
understand how the world works |
| nasıl çalıştığını görmek |
see how it works out |
| nasıl çalıştığını görelim |
let us see how it works |
| nasıl çalıştığını öğrenmek |
learning how it works |
| ve nasıl çalıştığını |
and how he worked |
| bunun nasıl çalıştığını açıklar |
explains how this works |
| nasıl çalıştığını bilmiyorum |
i do not know how it works |
| nasıl çalıştığını anlama |
understanding of how it works |
| yazılımın nasıl çalıştığını göstermek |
demonstration of how the software works |
| nasıl çalıştığını bilmek |
know how it works |
| nasıl çalıştığını öğren |
learn how a works |
| etkileşimli medya içeriği endüstrilerinin nasıl çalıştığını incelemek |
study how interactive media content industries |
| nasıl çalıştığını değil |
that is not how it works at |
| ortasında iplerin nasıl çalıştığını test ediyor |
in the middle of it testing how the ropes work |
| nasıl çalıştığını gösterir |
illustrates how works |
| görüyor musun |
do you see |
| görüyor musun |
do see |
| kendini görüyor musun |
do you see yourself |
| onu görüyor musun? |
do you see him? |
| bir olasılık görüyor musun |
do you see a possibility |
| gelecek görüyor musun |
future do you see |
| şimdi görüyor musun |
do you see now? |
| fırsatlar görüyor musun |
opportunities do you see |
| beni görüyor musun |
u see me |
| içermeyi görüyor musun? |
do you see the inclusion? |
| zorlukları görüyor musun? |
challenges do you see |
| rol görüyor musun |
do you see a role |
| seni ne kadar sevdiğimi görüyor musun? .. |
see how much i love you?.. |
| katılıyor musun katılmıyor musun |
do you agree or disagree |
| biliyor musun, biliyor musun? |
do you know if have? |
| diğerleri seni nasıl görüyor |
how others see you |
| çalıştığını gösteren belge |
proof of employment |
| çalıştığını görün |
see that it works |
| çalıştığını kanıtladı |
is proven to work |
| çalıştığını hisset |
feel that working |