kendisiyle gurur duyuyordu

kendisiyle gurur duyuyordu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendisiyle gurur duyuyordu was proud of himself

kendisiyle gurur duyuyordu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bununla gurur duyuyordu was proud that
sponsor olmaktan gurur duyuyordu was proud to sponsor
son derece gurur duyuyordu was extremely proud to
bununla gurur duyuyordu it was proud for
ayrıca gurur duyuyordu was also proud to
tanıtmaktan gurur duyuyordu was proud to introduce
duyurmaktan gurur duyuyordu was proud to announce
görmekten gurur duyuyordu was proud to see
gurur duyuyordu he was flattered
kendisiyle gurur duymak priding itself
kendisiyle gurur duymak proud of himself
kendisiyle gurur duymak proud of herself
kendisiyle gurur duymak pride in himself
100 yıllık bir tarihin kendisiyle gurur duyuyor prides itself on a 100-year history
kendisiyle gurur duyuyor takes pride in itself
o saygı duyuyordu he regarded his
ona saygı duyuyordu she regarded him
duyuyordu had been hearing
duyuyordu has been hearing
ayrıca endişe duyuyordu there was also concern over
kendisiyle dolu full of oneself
kendisiyle oynamak play with oneself
kendisiyle çatışma self-contradiction
kendisiyle çatışan self-contradictory
kendisiyle dolu full of himself
kendisiyle with herself
o kendisiyle dolu he is full of himself
kendisiyle konuşmak talking to herself
kendisiyle ilgili concerning himself
kendisiyle ilgilenmek concerned itself with
kendisiyle dolu olmak to be full of oneself
kendisiyle as between itself and
kendisiyle çelişmek contradict himself
kendisiyle barışık at peace with itself
kendisiyle between himself and
kendisiyle dolu full of itself
kendisiyle yaşamak live with oneself
kendisiyle çelişmek contradict itself
kendisiyle ilgili relating to itself
kendisiyle aynı hizada is aligning himself with
kendisiyle yüzleşmek to face himself
kendisiyle sözleşme contract with oneself
kendisiyle karşılaştırıldığında compared with itself
kendisiyle ilgili olarak in relation to himself
kendisiyle ilgili regarding oneself
kendisiyle ne yapmalı what to do with himself
yalnız veya kendisiyle bağlantılı kişilerle birlikte alone or together with persons connected with him
kendisiyle ilgili concerning herself
kendisiyle çelişiyor contradicts itself
kendisiyle çelişen contradicted herself