yakarak toz haline getirmek

yakarak toz haline getirmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yakarak toz haline getirmek calcine

yakarak toz haline getirmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tahtayı yakarak işleme sanatı pyrography
toz haline getirmek levigate
toz haline getirmek grind into powder
toz haline getirmek ground into dust
toz haline getirmek into powders
toz haline getirmek powder out
toz haline getirmek grind into a powder
toz haline getirme pulverization
toz haline getirilmiş powdered
toz haline getirme powdering
toz haline getirilmiş olan tritiated
toz haline gelmek crumble into dust
toz haline getirilmiş ground to a powder
toz haline getir ground it to powder
toz haline getirilmiş ground into a powder
ince bir toz haline getirilmiş ground to a fine powder
toz haline getirilmiş kömür kazanları pulverized coal boilers
toz haline getirilmiş kömür yakıtlı kazan pulverized coal fired boiler
toz haline getirilmiş powdered by
toz haline getirilmiş kömür yakma pulverized coal combustion
toz haline getirilmiş kömür yakma pulverised coal firing
toz haline getirilmiş is pulverized
ve toz haline getir and pulverize it
yakıt külünü toz haline getirir pulverizes fuel ash
toz haline getirilmiş kitre powdered tragacanth
sulandırılmak üzere toz haline getirilmiş powdered to be reconstituted
toz haline gelmek be ground to powder
toz haline getirilmiş yakıt kazanı pulverized fuel boiler
herkesin malı haline getirmek communize
ideoloji haline getirmek ideologize
roman haline getirmek novelize
sabun haline getirmek saponify
gaz haline getirmek gasify
haline getirmek make into
kül haline getirmek turn to ash
odak haline getirmek bringing into focus
harika bir üs haline getirmek make a great base
kanun haline getirmek turn into law
köftesi haline getirmek form into patties
bir şey haline getirmek make something become
kütük haline getirmek roll into a log
delil haline getirmek introduce into evidence
haline getirmek making it become
dünyayı daha küçük bir yer haline getirmek making the world a smaller place
anlaşmayı eski haline getirmek reinstate the agreement
bunu daha güvenli bir yer haline getirmek için to make this a safer place
eski haline getirmek için for reinstatement
egzersizi öncelik haline getirmek make exercise a priority
bunu öncelik haline getirmek making it a priority
tekrar odak haline getirmek bring back into focus