| anlaşmayı eski haline getirmek |
reinstate the agreement |
anlaşmayı eski haline getirmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| arasındaki anlaşmayı ve anlaşmayı oluşturur. |
constitutes the entire agreement and understanding between t |
| eski haline getirmek için |
for reinstatement |
| eski haline getirmek |
secure the reinstatement |
| bir yasayı eski haline getirmek |
reinstate a law |
| bir şeyi eski haline getirmek |
to have something reinstated |
| eski haline getirmek |
regain its former |
| cumhurbaşkanını eski haline getirmek |
reinstate the president |
| eski haline getirmek için gerekli |
required to reinstate |
| hükümeti eski haline getirmek |
reinstate the government |
| eski haline getirmek için |
for reinstating |
| eski haline getirmek |
reinstate with |
| anlaşmayı yerine getirmek |
fulfill the agreement |
| anlaşmayı yerine getirmek |
fulfil the agreement |
| anlaşmayı bir araya getirmek |
put the deal together |
| anlaşmayı getirmek |
to bring the agreement |
| bu anlaşmayı yerine getirmek |
fulfil this agreement |
| anlaşmayı bir araya getirmek |
putting the deal together |
| bu anlaşmayı yerine getirmek amacıyla |
for purposes of executing this agreement |
| anlaşmayı yerine getirmek |
satisfy the agreement |
| anlaşmayı yerine getirmek için |
for fulfilling the agreement |
| yakarak toz haline getirmek |
calcine |
| herkesin malı haline getirmek |
communize |
| ideoloji haline getirmek |
ideologize |
| toz haline getirmek |
levigate |
| roman haline getirmek |
novelize |
| sabun haline getirmek |
saponify |
| gaz haline getirmek |
gasify |
| haline getirmek |
make into |
| kül haline getirmek |
turn to ash |
| odak haline getirmek |
bringing into focus |
| harika bir üs haline getirmek |
make a great base |
| kanun haline getirmek |
turn into law |
| köftesi haline getirmek |
form into patties |
| bir şey haline getirmek |
make something become |
| toz haline getirmek |
grind into powder |
| kütük haline getirmek |
roll into a log |
| delil haline getirmek |
introduce into evidence |
| haline getirmek |
making it become |
| dünyayı daha küçük bir yer haline getirmek |
making the world a smaller place |
| toz haline getirmek |
ground into dust |
| bunu daha güvenli bir yer haline getirmek için |
to make this a safer place |
| egzersizi öncelik haline getirmek |
make exercise a priority |
| bunu öncelik haline getirmek |
making it a priority |
| tekrar odak haline getirmek |
bring back into focus |
| müze haline getirmek |
turn into a museum |
| dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek |
making the world a better place |
| gıda atıklarını kompost haline getirmek |
composting food waste |
| güvenliği öncelik haline getirmek |
making safety a priority |
| dünyamızı daha iyi bir yer haline getirmek |
making our world a better place |
| onları hedef haline getirmek |
making them a target |