çalışan karar verirse

çalışan karar verirse teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çalışan karar verirse if the employee decides

çalışan karar verirse terimi için benzer kelimeler ve anlamları
karar verirse if he decides
karar verirse if deciding to
eğer karar verirse if it decides to
ne zaman karar verirse whenever it decides
mahkeme karar verirse if the court makes an order
kim karar verirse whoever decides to
ehliyet böyle karar verirse if licensee decides so
hangi şekilde karar verirse whichever way it decide
mahkeme karar verirse if the court rules
tedarikçi karar verirse if the supplier decides
zaman izin verirse if time permits
zaman izin verirse if time allows
hangisi verirse whichever affords
hayat sana limon verirse, limonata yap. if life gives you lemons, make lemonade.
eğer karşılığını verirse if it pays off
eğer tanrı izin verirse if god permits
cevap verirse if respondent
hayat sana limon verirse if life gives you lemons
6.2.5. zaman izin verirse 6.2.5. if time permits
çalışan veya onun adına çalışan kişilerin to make persons working for it or on its behalf aware of
çalışan veya çalışan olmayan employee or non-employee
serbest çalışan veya çalışan self-employed or employed
karar ve karar judgement and decision
son karar ve karar final order and judgment
karar vermeye karar verdi decided boost
karar hakkında karar herhangi bir mahkeme tarafından girilebilir judgment upon the award may be entered by any court
karar hakkında karar herhangi bir mahkemeye girilebilir judgment on the award may be entered in any court
karar verilmiş karar decide supported
2. karar verip vermemeye karar vermek 2. deciding whether or not
karar ve karar raporları reports of judgments and decisions
hakemler tarafından verilen karar hakkında karar judgment upon award rendered by the arbitrators may be enter
özerk oturma izni veya başka bir karar vermeye karar vermek decide to grant an autonomous residence permit or another
yaranmaya çalışan adulatory
kendini göstermeye çalışan clever-clever
ortak çalışan coacting
bozuk parayla çalışan coin-operated
aynı kurumda çalışan kimse confrere
iki yönlü çalışan double-acting
iki yönlü çalışan double-action
çalışan employed
çalışan derneği employee association
tam gün çalışan kimse full-timer
çalışan yere vurmak hit the ground running
çalışan in the running
çalışan laboring
anne babası çalışan çocuk latchkey child
kurmaya çalışan leeching
ikinci işte çalışan kimse moonlighter
aşırı çalışan over-running
sıçan çalışan rat-running