hangi konuyu oluşturacak

hangi konuyu oluşturacak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hangi konuyu oluşturacak which will form the subject

hangi konuyu oluşturacak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
hangi temeli oluşturacak which will form the basis
hangi oluşturacak which would constitute
oluşturacak will constitute
oluşturacak will create
temeli oluşturacak will form the basis
için zemin oluşturacak will constitute grounds for
disiplin cezası için zemin oluşturacak will be grounds for disciplinary action
temeli oluşturacak it will form the basis
önemli bir parça oluşturacak will form a key part
oluşturacak it will constitute
form oluşturacak will file form
iyi bir fırsat oluşturacak will constitute a good opportunity
kabulünüzü oluşturacak will constitute your acceptance
risk oluşturacak will pose risks
hangisini oluşturacak of which will constitute
sadece bir parçayı oluşturacak will form only part
fesih oluşturacak will constitute termination
yardım oluşturacak bir tedbir almak için in order for a measure to constitute aid
kabul oluşturacak will constitute acceptance
telif hakkı ihlali oluşturacak şekilde in a manner that constitutes copyright infringement
taslak oluşturacak ve imzalayacak shall draft and sign
-oluşturacak identity-forming
bildirim oluşturacak will constitute notice
tehdit oluşturacak likely to pose threat to
yerine getiren yeni bir kurum oluşturacak şekilde in such a way as to create a new institution which fulfils
ilk adımı oluşturacak will constitute a first step
ayrıca oluşturacak will also form
gelecekte tehdit oluşturacak pose threats in future
hangi koşullar altında ve hangi koşullar altında whether and under what conditions
konuyu değiştir change the subject
konuyu dağıtma peregrination
konuyu bırak drop the subject
konuyu değiştirmek changing the subject
konuyu takip etmek pursue the matter
konuyu tartış discuss the matter
konuyu çerçevelemek framing the issue
konuyu aç bring up the subject
konuyu ele almak address the matter
konuyu takip etmek pursue the point
konuyu ele al address the topic
konuyu dikkatine çekmek bring the matter to the attention
konuyu ele geçirmek broach the subject
bir konuyu ele almak cover a topic
konuyu aç raise the topic
bir konuyu tartış discuss an issue
bu konuyu çözmek settle this matter
bu konuyu tartış discuss this matter
konuyu büyütmek raise the subject
konuyu takip etmek pursue the issue
bu konuyu takip etmek pursue this matter