beni sen davet ettin

beni sen davet ettin teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beni sen davet ettin you invited me

beni sen davet ettin terimi için benzer kelimeler ve anlamları
feragat ettin ve iddia etmemeyi kabul ettin you waive, and agree not to assert
bizi davet ettin you have invited us
davet ettin have posited
bazı davet ettin you have invited some
arkadaşını davet ettin mi? you invite your friend?
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
sen, sen ve sen you, yourself and you
tanrım tanrım neden beni terk ettin my god my god why hast thou forsaken me
neden beni terk ettin why have you forsaken me
beni terk ettin you abandoned me
beni terk ettin you've left me
aman tanrım, neden beni terk ettin? my god, why have you forsaken me?
sen işaret ettin you made your point
sen teslim ettin you delivered
sen tahsil ettin you charged
sen not ettin you noted that
sen tayin ettin you hereby appoint
sen hiç yardım ettin you ever help
sen tercih ettin you preferred
ve sen hak ettin and you deserve
davet et bizi davet et invite you t share it with us
beni davet ettiğin için teşekkürler thank you for inviting me
beni davet et invite me for
beni davet ediyor she invites me
beni davet ettiğin için çok teşekkür ederim thank you very much for inviting me
beni davet ettiğin için teşekkür ederim thank you for invited me
beni davet etti invited me over
beni yemeğe davet etti invited me to dinner
beni akşam yemeğine davet etti invited me for dinner
beni davet etti invited me for
beni buraya davet ettiğin için for inviting me here
beni katılmaya davet ettiğin için. for inviting me to join.
beni bugün konuşmaya davet et inviting me to speak today
beni davet ettiğin için teşekkür ederim my thanks for inviting me
beni davet edeceksin you will invite me
beni davet et invite me along
beni davet etti invited me along
beni akşam yemeğine davet et invite me for a dinner
beni bir kahve içmeye davet etti invited me for a coffee
beni davet ediyorsun you are inviting me
beni bugün konuşmaya davet ettiğin için for inviting me to speak today
beni davet edersen if you would invite me
beni röportaj için davet ediyor inviting me to interview
beni bir kahve için davet etti ve invited me for a coffee and
beni sev beni love me do
beni çek beni it push me pull you
beni bul, beni takip et find me, follow me
beni ve beni götürdü me and took me to
beni ve beni etkile affect me and my
sen beni yaratıyorsun you make me