| sizin için özel bir önem taşıyor |
is of particular importance for you |
sizin için özel bir önem taşıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bunun için hayati önem taşıyor |
it is vital for |
| hayati önem taşıyor |
it's vital |
| önem taşıyor |
is of significance |
| önem taşıyor |
bears importance |
| önem taşıyor |
holds importance |
| bu konu büyük önem taşıyor |
this issue holds great importance |
| önem taşıyor |
bears significance |
| ayrıca önem taşıyor |
also bear importance |
| bu yüzden hayati önem taşıyor |
therefore it is vital |
| şimdi harekete geçmek hayati önem taşıyor |
it is vital that we act now |
| hayati önem taşıyor |
it's of vital |
| büyük önem taşıyor |
is considered of great importance |
| önem taşıyor |
conveying the importance |
| kadar önem taşıyor |
holds as much importance |
| önem taşıyor |
marks importance |
| sadece sizin için özel |
tailored just for you |
| umarım tatiller sizin için özel ve heyecan vericidir. |
i hope the holidays were special and exciting for you |
| bu yasalar yukarıdakilerin bir kısmı veya tamamı için sizin için geçerlidir. |
these laws apply to you, some or all of the above |
| için potansiyel taşıyor |
bears potential for |
| için özel önem verildi |
held particular importance for |
| çarpıcı bir benzerlik taşıyor |
bears a striking resemblance |
| bir mühür taşıyor |
bears a seal |
| bir leke taşıyor |
carries a stigma |
| bir imza taşıyor |
bears a signature |
| ağır bir yük taşıyor |
bears a heavy burden |
| tekinsiz bir benzerlik taşıyor |
bears an uncanny resemblance |
| her biri bir tane taşıyor |
each carrying one |
| bir çanta taşıyor |
carries a bag |
| oyununun zirvesinde olman gerekiyor, takımı yeni bir seviyeye taşıyor |
you've got to be on top of your game, it lifts the team to a new |
| güçlü bir benzerlik taşıyor |
bears a strong resemblance |
| bir kılıç taşıyor |
bears a sword |
| çarpıcı bir benzerlik taşıyor |
bears a striking similarity |
| bir derece taşıyor |
bears a degree |
| ağır bir yük taşıyor |
carries a heavy load |
| belli bir benzerlik taşıyor |
bears a certain resemblance |
| bir leke taşıyor |
bears a stigma |
| herhangi bir ağırlık taşıyor. |
bear any weight. |
| politik bir mesaj taşıyor |
carries a political message |
| sizin özel tıbbi durumunuz |
your specific medical condition |
| sizin özel sektörünüz |
your specific industry |
| sizin özel grubunuz |
your particular group |
| sizin özel biriminiz |
your specific unit |
| sizin için hangi bakımın uygun olacağına karar vermenize yardımcı olmak için |
to help decide what care may be right for you |
| bu özel bir önem taşır |
this is of particular relevance |
| özel bir önem verdik |
we have attached a special importance |
| özel bir önem verilen |
given specific consideration |
| özel bir önem |
a special significance |
| sizin için bir istek |
a request for you |
| sizin için bir davetiye uzatmak |
extend an invitation for you |
| biz sizin için bir tane oluşturacağız. |
we'll create one for you. |