| ona sormakta tereddüt ediyorum |
i hesitate to ask him |
ona sormakta tereddüt ediyorum terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sormakta tereddüt etmeyin |
don't hesitate to ask |
| lütfen sormakta tereddüt etmeyin |
please do not hesitate to ask |
| bana sormakta tereddüt etme |
don't hesitate asking me |
| lütfen sormakta tereddüt etmeyin |
please don't hesitate to ask |
| bana sormakta tereddüt etme |
don't hesitate in asking me |
| soru sormakta tereddüt etmeyin |
don't hesitate to ask questions |
| herhangi bir soru sormakta tereddüt etmeyin |
don't hesitate to ask any questions |
| eğer olup olmadığını sormakta tereddüt etmeyin |
not hesitate to ask if you have |
| sorularınız olup olmadığını sormakta tereddüt etmeyin |
don't hesitate to ask if you have questions |
| hala sahip olduğunuz soruları sormakta tereddüt etmeyin. |
don't hesitate to ask any questions you still have. |
| detaylı bilgi almak istiyorsanız lütfen bize sormakta tereddüt etmeyiniz. |
please do not hesitate to ask us if you wish to receive detailed information |
| sormakta serbest kaldı |
fell free to ask |
| sormakta özgür |
free to ask |
| sormakta ısrar etmek |
insist on asking |
| sormakta fayda var |
have a point in asking |
| sormakta ısrar etmek |
to insist asking |
| sormakta isteksiz |
are reluctant to ask |
| sormakta utanılacak bir şey yok |
there's no shame in asking |
| tereddüt ediyorum |
i am hesitant |
| tereddüt ediyorum |
i'm hesitating |
| eklemek için tereddüt ediyorum |
i hesitate to add |
| neredeyse tereddüt ediyorum |
i almost hesitate to |
| bunu söylemekte tereddüt ediyorum |
i hesitate to say that |
| temsil ediyorum ve garanti ediyorum |
i represent and warrant |
| onu temsil ediyorum ve garanti ediyorum |
i represent and warrant that |
| merak ediyorum merak ediyorum |
i wonder if you are interested |
| hayal ediyorum hayal ediyorum |
dream i dream |
| merak ediyorum olup olmadığını merak ediyorum |
i'm wondering if you |
| temsil ediyorum ve tasdik ediyorum |
i represent and certify |
| kabul ediyorum ve kabul ediyorum |
i hereby acknowledge and accept the |
| merak ediyorum merak ediyorum |
i wonder i wonder |
| ancak, kabul ettiğinizi kabul ediyorum ve kabul ediyorum |
but you acknowledge and agree that your submission of such i |
| ona yardım ediyorum |
i help him |
| ona telefon ediyorum |
i phone her |
| ona itiraz ediyorum |
i object to him |
| ona rica ediyorum |
i would request her |
| ona yardım ediyorum |
i am helping him |
| ona yardım ediyorum |
i'm helping her |
| ona yardım ediyorum |
i help her out |
| ona yardım ediyorum. |
helping him out. |
| ona teşebbüs ediyorum |
i venture that |
| ona ona |
him her |
| ona ve ona teşekkür etti |
thanked him and his |
| tereddüt eden kaybolur |
he who hesitates is lost |
| tereddüt |
hesitate |
| tereddüt |
hesitated |
| tereddüt |
hesitating |
| tereddüt vals |
hesitation waltz |
| tereddüt etme |
do not hesitate |
| tereddüt etmeyin |
don't hesitate |