Goca
Sözlük
bazı eleştiriler olmuştu
bazı eleştiriler olmuştu
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
bazı eleştiriler olmuştu
there had been some criticism
bazı eleştiriler olmuştu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bazı eleştiriler
some criticism
bazı eleştiriler olmuştur
some criticism has been
bazı eleştiriler oldu
there has been some criticism
bazı eleştiriler çekti
attracted some criticism
eleştiriler
criticisms
eleştiriler
rave reviews
iyi eleştiriler
good reviews
eleştiriler
criticisms against
ana eleştiriler
main criticisms
eleştiriler düzeldi
criticisms levelled
eleştiriler arttı
criticisms raised
bu eleştiriler
these criticisms
yönelik eleştiriler
criticisms towards
eleştiriler arasında
critiques include
özel eleştiriler
specific criticisms
kötü eleştiriler
virulent critique
olumlu eleştiriler aldı
received positive reviews from
önemli eleştiriler çekti
attracted considerable criticism
merkezli eleştiriler
critique centered on
olumlu eleştiriler aldı
received positive review
medyadan eleştiriler
rave reviews from the media
eleştiriler
critiques from
yapıcı eleştiriler
constructive critiques
eleştiriler
criticisms made to
önemli eleştiriler almıştı
had received significant criticism
güçlü eleştiriler aldı
received strong criticism
ciddi eleştiriler
seriously criticized
ek eleştiriler
additional criticisms
eleştiriler dahil
criticisms included
eleştiriler yaptı
made critics
şikayet veya eleştiriler
complaints or criticisms
eleştiriler bitti
criticisms over
halka açık eleştiriler
publicly criticising
için eleştiriler
criticisms for
eleştiriler
criticisms are
ilgili eleştiriler
criticisms concerning
örtülü eleştiriler
implicit criticisms
keskin eleştiriler
sharply criticising
bazı yargı bölgelerinde, bazı istisnalar hariç
as some jurisdictions do not allow some of the exclusions
olmuştu
had been
olmuştu
had become
uzun zaman olmuştu
it has been a long time
olmuştu
it had been
olmuştu
he had been
başarısız olmuştu
had failed
olmuştu
it have been
uzun zaman olmuştu
had long been
çoktan olmuştu
had already been
ölmüştü
was dead
onlar olmuştu
they had been