direktörün karar vermesi

direktörün karar vermesi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
direktörün karar vermesi director's decision making

direktörün karar vermesi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
mahkemeye karar vermesi lead the court to conclude
derneğin karar vermesi association's decision making
karar vermesi istendi were asked to decide
başkanın karar vermesi için for the president to decide
karar vermesi bekleniyor expected to decide
öğrencilerin karar vermesi decision making of students
e devletin karar vermesi e government decision making
karar vermesi isteniyor is asked to make a decision
konseyin karar vermesi for the council to decide
direktörün kestiği director's cut
direktörün raporu director's report
direktörün ücret raporu director's remuneration report
bir direktörün çıkarılması removal of a director
direktörün açıklaması director's statement
direktörün sorumlulukları director's responsibilities
direktörün adı director's name
direktörün onayı director's approval
direktörün seçimi director's choice
direktörün borçları director's liabilities
direktörün görev süresi director's term
direktörün ön teklifleri preliminary proposals of the director
bir direktörün sorumluluğu a director's liability
direktörün raporları reports of the director
direktörün yorumları director's comments
direktörün niyeti director's intention
direktörün görev beyanı director's duty statement
direktörün sorumlulukları responsibilities of director
direktörün hakkı director is entitled to
direktörün servisi director's service
savaşın patlak vermesi outbreak of war
rapor vermesi muhtemel likely to report
iflas dilekçesi vermesi files a petition for bankruptcy
vermesi muhtemel likely to yield
vermesi muhtemel is likely to yield
finansal krizin patlak vermesi outbreak of the financial crisis
vermesi şartıyla provided it gives
herhangi bir kimsenin kasten zarar vermesi için yapılan herhangi bir girişim any attempt by any person to deliberately undermine
oy vermesi bekleniyor expected to vote
savaşın patlak vermesi outbreak of a war
protestoların patlak vermesi outbreak of protests
vermesi en muhtemel most likely to yield
vermesi bekleniyor is expected to yield
vermesi şartıyla provided that it gives
rapor vermesi bekleniyor are expected to report
birinin vermesi gerekenler someone's gotta give
devrimin patlak vermesi outbreak of the revolution
vermesi muhtemel are likely to yield
hizmet vermesi engellendi prevented from serving
rapor vermesi istenir shall be required to report
şirketin izin vermesi allowed the company to