beni haberdar etmişti

beni haberdar etmişti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beni haberdar etmişti had notified me

beni haberdar etmişti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beni haberdar etmişti had kept me informed
onları haberdar etmişti had made them aware
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
beni haberdar et make me aware
beni haberdar etti made me aware
beni haberdar et keeping me posted
beni haberdar et keep me informed about
lütfen beni haberdar et please keep me informed about
lütfen beni haberdar et please inform me about
beni haberdar et keeping me informed
beni haberdar etti kept me informed
lütfen beni haberdar et please do let me know
beni durumdan haberdar et update me on status
beni haberlerden haberdar et keep me up to date with news
beni haberdar et keep me up to date with
beni haberdar ediyor makes me aware
beni haberdar etmek making me aware
beni ilerleme durumundan haberdar et keep me updated on progress
beni ne zaman haberdar et keep me informed when
beni haberdar etti kept me posted
beni haberdar et notify me about
beni haberdar etti made me notice
lütfen beni haberdar et kindly inform me about your
beni haberdar et keep me informed with
lütfen beni haberdar et please do keep me informed
beni haberdar et keep me notified
bu konuyla ilgili tüm gelişmelerden beni haberdar et keep me informed about all developments regarding this issue
beni haberdar ettiğin için teşekkür ederim thank you for keep me informed
beni herhangi bir haberden haberdar et keep me informed of any news
beni sev beni love me do
beni çek beni it push me pull you
beni bul, beni takip et find me, follow me
beni ve beni götürdü me and took me to
beni ve beni etkile affect me and my
terk etmişti had left
kabul etmişti had agreed
talep etmişti had requested
iddia etmişti had claimed
vefat etmişti had passed away
tahmin etmişti had predicted
tavsiye etmişti had recommended
takip etmişti had followed
tavsiye etmişti had advised
sipariş etmişti had ordered
yardım etmişti had helped
hizmet etmişti had served
fark etmişti had realized
kabul etmişti had accepted
teslim etmişti had delivered
ihlal etmişti had breached