| 21.05.2013'ten daha erken değil |
not earlier than 21.05.2013 |
21.05.2013'ten daha erken değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| 16 haziran 2013 16 haziran 2013 16 haziran 2013 16 haziran 2013 16 haziran |
june 16, 2013 june 16, 2013june 16, 2013june 16, 2013june 16 |
| 2013’ten daha yüksek |
higher than in 2013 |
| ocak 2013’ten itibaren |
from january 2013 |
| nisan 2013’ten beri |
since april 2013 |
| şubat 2013'ten itibaren |
from february 2013 |
| 2013'ten itibaren |
from 2013 onwards |
| 2013'ten itibaren |
is from 2013 |
| ocak 2013'ten beri |
since january 2013 |
| 2013’ten itibaren |
from in 2013 |
| 2013'ten itibaren bekleyen görev |
pending task from 2013 |
| 2013'ten itibaren devraldı |
carries over from 2013 |
| kasım 2013’ten itibaren |
from november 2013 on |
| 2013'ten hangileri |
which stories from 2013 |
| 2013'ten itibaren geçerlidir |
effective from 2013 |
| 2013'ten itibaren satışa sunulacak |
will be available from 2013 |
| 30 mart 2013'ten beri |
since march 30, 2013 |
| 31 aralık 2013'ten geç olmamak üzere |
not later than december 31, 2013 |
| 2013'ten biraz arttı. |
have increased slightly from 2013. |
| 2013'ten kaynaklanan veriler |
data arising from 2013 |
| 2013'ten itibaren |
it is from 2013 |
| 2013 yılından daha az değil |
not less than year 2013 |
| 2013 erken |
2013 early |
| en erken 2013 yılına kadar |
until 2013 at the earliest |
| içtenlikle bunun daha sonra değil, daha erken olacağını umuyorum. |
i sincerely hope that will come sooner rather than later. |
| daha sonra değil daha erken umut ediyor |
hopes sooner rather than later |
| daha erken erken uyarı için |
for better early warning |
| daha açık ten |
fairer skin |
| daha da ten rengi |
more even complexion |
| daha fazla ten |
further flesh out |
| daha genç görünen ten |
younger-looking complexion |
| ten rengi daha parlak görünmek |
complexion look brighter |
| daha iyi değil daha kötü değil, sadece farklı |
not better not worse, just different |
| daha erken değil |
no sooner |
| daha erken değil |
not sooner than |
| daha erken değil |
later rather than sooner |
| daha erken değil |
not early than |
| eskisinden daha erken değil |
no sooner than before |
| ama daha erken değil |
but not sooner than |
| henüz daha erken değil |
yet no sooner |
| bir haftadan daha erken değil |
not earlier than a week |
| 24 saatten daha erken değil |
not earlier than 24 hours |
| erken yatmak, erken kalkmak erkeği sağlıklı, zengin ve akıllı yapar |
early to bed and early to rise makes a man healthy, wealthy, and wise |
| erken yatmak, erken kalkmak (erkeği sağlıklı, zengin ve akıllı yapar) |
early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise) |
| erken erken |
early before |
| erken erken |
high early |
| erken erken |
early preterm |
| erken erken doğum |
early preterm delivery |
| erken veya erken |
preterm or premature |
| erken erken |
early premature |
| erken uyarı ve erken müdahale forumu |
forum on early warning and early response |