| konusuna yönelik tedbirler |
measures to address the issue of |
konusuna yönelik tedbirler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sağlamaya yönelik tedbirler |
expedients |
| mesleki risklerin önlenmesine yönelik tedbirler |
measures for the prevention of occupational risks |
| teşvik etmeye yönelik tedbirler |
measures directed to promote |
| kurumsal düzenlemeleri güçlendirmeye yönelik tedbirler |
measures to strengthen institutional arrangements |
| el konusuna tabi olmak |
subject to confiscation |
| konusuna saygı |
respect to the subject matter hereof |
| konusuna saygı duymak |
respecting the subject matter hereof |
| konusuna saygı |
respect to its subject matter |
| konusuna gelince |
as to the subject matter thereof |
| konusuna geri dönme |
returning to the topic of |
| sorun giderme konusuna bakın |
see troubleshooting |
| konusuna göre |
relative to the subject matter hereof |
| konusuna değinmek |
to mention the issue of |
| son zamanlarda konusuna değindi |
recently addressed the issue of |
| veri konusuna saygı |
respect of the data subject |
| konusuna işaret etmek |
pointing on the subject of |
| konusuna döner |
turns to the issue of |
| konusuna bakın |
refer the matter for |
| doğrulama konusuna dikkat et |
take care of verifying |
| konusuna geri dönme |
going back to the subject of |
| tanık olarak konusuna |
in witness thereof issue |
| kadına yönelik şiddete yönelik |
addressing violence against women |
| tedbirler |
injuction |
| iyileştirici tedbirler |
remedial measures |
| önleyici tedbirler |
preventive measures |
| alınan tedbirler |
measures taken |
| önleyici tedbirler |
preventative measures |
| ihtiyati tedbirler |
injunctive remedies |
| gerekli tedbirler |
necessary measures |
| tedbirler |
raft of measures |
| ihtiyati tedbirler |
injunctive measures |
| statik deşarjlara karşı önleyici tedbirler almak |
take precautionary measures against static discharges |
| ihtiyati tedbirler için başvur |
apply for injunctive remedies |
| ihtiyati tedbirler |
precautionary steps |
| önleyici tedbirler almak |
take preventive measures |
| önleyici tedbirler almak |
take preventative measures |
| ihtiyati tedbirler |
precautionary actions |
| önleyici tedbirler |
preventive measures for |
| tedbirler hiyerarşisi |
hierarchy of measures |
| istenilen tedbirler |
measures called for |
| kaçınma önleyici tedbirler |
anti-avoidance measures |
| alınan ihtiyati tedbirler |
granted precautionary measures |
| karşı ihtiyati tedbirler |
injunctions against |
| alınan ihtiyati tedbirler |
issued precautionary measures |
| tedbirler portföyü |
portfolio of measures |
| tedbirler kurumu |
institution of measures |
| doğumun önlenmesi için tedbirler almak |
imposing measures to prevent birth |
| kirlilik önleyici tedbirler |
antipollution measures |
| hâlâ ihtiyati tedbirler için başvuruda bulunmaya izin verilecek |
shall still be allowed to apply for injunctive remedies |
| genel destekleyici tedbirler almak |
provide general supportive measures |