böylece ticareti teşvik etmede temel bir rol oynamaktadır.

böylece ticareti teşvik etmede temel bir rol oynamaktadır. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
böylece ticareti teşvik etmede temel bir rol oynamaktadır. thus playing a fundamental role in promoting trade

böylece ticareti teşvik etmede temel bir rol oynamaktadır. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kritik bir rol oynamaktadır plays a critical role
lider bir rol oynamaktadır plays a leading role
hepsi bir rol oynamaktadır all play a part
ayrıca bir rol oynamaktadır also play a role
önemli bir rol oynamaktadır playing a major role in
herkes bir rol oynamaktadır all play a role
hala önemli bir rol oynamaktadır still play an important role
kadınların güçlendirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır plays a critical role in empowering women
lider bir rol oynamaktadır has been taking a leading role
görev önemli bir rol oynamaktadır duty play an important role
piyasalar bir rol oynamaktadır markets play a role
devrimci bir rol oynamaktadır. playing a revolutionary role.
kritik bir rol oynamaktadır which play a critical role
şişmanlıkta önemli bir rol oynamaktadır play an important role in obesity
hangi önemli bir rol oynamaktadır which play an important role in
önemli bir rol oynamaktadır have been playing a key role
bu konuda önemli bir rol oynamaktadır. has an important role to play in this regard
personel önemli bir rol oynamaktadır staff play an important role
hayatımızda önemli bir rol oynamaktadır play an important role in our lives
giderek daha önemli bir rol oynamaktadır are playing an increasingly significant role
kritik bir rol oynamaktadır plays a critical part
aktörler rol oynamaktadır actors play roles
alt rol oynamaktadır plays a subordinate role
motive etmede önemli rol important role in motivating
sağlamada kilit rol oynamaktadır has a key role in ensuring
yasalar rol oynamaktadır laws play a role
teşvik etmede etkili effective in promoting
teşvik etmede önemli important in promoting
yayılmasını teşvik etmede in promoting the spread of
teşvik etmede etkili olmuştur has been effective in fostering
teşvik etmede aracıdır is instrumental in promoting
teşvik etmede faktör factor in promoting
elde etmede in obtaining
tahmin etmede in estimating
elde etmede başarı success in obtaining
tahmin etmede iyi good at guessing
tahmin etmede yararlı useful in estimating
elde etmede amaç purpose in obtaining
teslimatı kabul etmede varsayılanlar defaults in accepting delivery
yardım etmede aracı oldular were instrumental in helping
elde etmede yargı judgement in obtaining
çocuklara yardım etmede çok etkili so effective in helping children
nefret suçlarıyla baş etmede in dealing with hate crimes
yardım etmede önemliydi was significant in helping
elde etmede el hand in getting
teslim etmede aracı instrumental in delivering
vergi yasalarını idare etmede kullanmak use in administering their tax laws
mesaneyi kontrol etmede zorluk difficulty controlling the bladder
yönlendirmede, koordine etmede, in so directing, coordinating,
sonuç elde etmede in obtaining results