yapılacaklar listesinin başında

yapılacaklar listesinin başında teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yapılacaklar listesinin başında top of to-do list

yapılacaklar listesinin başında terimi için benzer kelimeler ve anlamları

öncelik listesinin başında top of the priority list
listesinin başında at the top of his list
öncelik listesinin başında at the top of the priority list
bekleme listesinin başında top of the waiting list
listesinin başında top of its list
listesinin başında at the top of their list
dilek listesinin başında at the top of the wish list
yapılacaklar listenizin başında top of your to do list
listesinin dışında out of a list of
satıcı listesinin roster of vendors
istek listesinin kaldırılması request de-listing
geçici seçim listesinin yayınlanması publication of a provisional electoral list
bu kontrol listesinin kopyası copy of this checklist
geçerli büyük listesinin yanı sıra s s well as a the current list of large-s
gösterge listesinin not alınması taking note of the indicative list
bir dağıtım listesinin sahibi owner of a distribution list
kontrol listesinin tamamlanması completing checklist
yapılacaklar listesi bucket list
yapılacaklar listesi to-do list
yapılacaklar listesi to do list
yapılacaklar to-do items
yapılacaklar listeniz your to-do list
yapılacaklar listesi things to do list
yapılacaklar are going to be held
a yapılacaklar listesi a to do list
günlük yapılacaklar listesi daily to do list
yapılacaklar listesi list of to-dos
yapılacaklar listesi yapmak make to do list
yapılacaklar listesini tutmak keep a to do list
yapılacaklar listesi items in to do list
takvimler, yapılacaklar listeleri calendars, to-do lists
barcelona bölgesinde yapılacaklar things to do in barcelona
yapılacaklar sitesi to-do site
yapılacaklar listesi yaparım i make a to do list
yapılacaklar listesine yaz write to do list
başında beginning, in the
iş başında by-work
kitabın başında ve sonundaki boş sayfa flyleaf
bir iğnenin başında kaç melek durabilir (dans edebilir)? how many angels can stand (dance) on the head of a pin?
aklı başında sane
aklı başında durmak set one's mind at rest
aklı başında tutmak set one's mind on
aklı başında sober-minded
bir başında duran standing on one's head
basında in press
basında press coverage
yüzyılın başında at the turn of the century
önümüzdeki hafta başında early next week
direksiyon başında behind the wheel
yirmili yaşların başında early twenties