doğrulamaya dayalı

doğrulamaya dayalı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
doğrulamaya dayalı attestation based

doğrulamaya dayalı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
doğrulamaya dayalı based on validating
doğrulamaya tabi subject to verification
doğrulamaya tabi subject to validation
doğrulamaya tabi is subject to verification
önceden doğrulamaya tabi subject to the prior verification
periyodik doğrulamaya tabi subject to periodical verification
doğrulamaya yardımcı olun help validate
doğrulamaya izin ver allow to verify
doğrulamaya izin ver allow verifying
doğrulamaya tabi subjected to verification
doğrulamaya tabi are subject to verification
doğrulamaya izin verir allows verifying
doğrulamaya devam et continue to validate
zamanı yeniden doğrulamaya geldi the time has come to reaffirm
ve doğrulamaya tabi and subject to verification
18 yaşın altında ise, kiralama yaptığınız doğrulamaya tabidir. if under 18, hire is subject to verification that you are of
doğrulamaya çalış try to verify
başvuru yapan mahkeme tarafından doğrulamaya tabi subject to verification by the referring court
yeniden doğrulamaya tabi subjected to re-verification
tekrar doğrulamaya tabi subject to reconfirmation
doğrulamaya izin verecek will allow to verify
doğrulamaya güvenmek rely on an attestation
doğrulamaya başladı started to validate
doğrulamaya gönderildi submitted to validation
doğrulamaya tabi değildir is not subject to verification
doğrulamaya tabi subjected to validation
doğrulamaya çalışabilir may attempt to verify
kimliğinizi doğrulamaya yardımcı olun help validate your identity
doğrulamaya çalıştı tried to verify
bunu doğrulamaya hizmet eder serves to confirm that
gerçeklere dayalı ve sadece iddialara dayalı değil based on facts and not merely on allegations
varlığa dayalı fon asset-backed fund
varsayıma dayalı çıkarsama hypothetico-deductive
devamlı iyeliğe dayalı mülkiyet hakkı udal
sezgiye dayalı tahmin guesstimate
dayalı based on
dayalı based upon
kanıta dayalı evidence-based
olaya dayalı event-driven
zamana dayalı time-based
talebe dayalı demand-driven
cinsiyete dayalı şiddet gender-based violence
varlığa dayalı menkul kıymetler asset-backed securities
gerçeklere dayalı fact-based
performansa dayalı performance-based
standartlara dayalı standards-based
bilime dayalı science-based
riske dayalı yaklaşım risk-based approach
yere dayalı place-based
araştırmaya dayalı research-based