diğer tarafta görülen

diğer tarafta görülen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
diğer tarafta görülen seen on the other side

diğer tarafta görülen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir tarafta diğer tarafta sade. one side and plain on the other.
gerekli görülen yerlerde ve gerekli görülen yerlerde at such times and places as deemed necessary
gerekli görülen diğer bilgiler any further information deemed necessary
diğer tarafta çimen her zaman yeşildir, grass is always greener on the other side, the
diğer tarafta on the other side
diğer tarafta in the other side
diğer tarafta on the other part
diğer tarafta çimen daha yeşil the grass is greener on the other side
diğer tarafta on another side
diğer tarafta devam et continue on other side
diğer tarafta yaşamak live on the other side
diğer tarafta devam continued on the other side
diğer tarafta işaret sign on the other side
diğer tarafta yatıyor lies on the other side
diğer tarafta at another side
diğer tarafta ayakta standing on the other side
diğer tarafta olmak be on the other side
ve diğer tarafta and on the other part
diğer tarafta tekrarla repeat on the other side
diğer tarafta ortaya çıkmak emerge on the other side
diğer tarafta yuvalar nestles on the other side
diğer tarafta ise on the other side however
diğer tarafta on the other edge
diğer tarafta on the other side, are
diğer tarafta paralel parallel on the other side
diğer tarafta sessizlik silence on the other side
diğer tarafta faaliyet activity on other side
bulut üzerinde görülen renkli halka anthelion
gerekli görülen deemed necessary
son görülen last seen
uygun görülen deemed appropriate
birlikte görülen co-occurring
nadir görülen rare occurrence
yaygın olarak görülen widely seen
görülen seen in
uygun görülen deemed suitable
uygun görülen deemed fit
uygun görülen deemed convenient
sık görülen frequent occurrence
uygun görülen deemed expedient
uygun görülen yerlerde where deemed appropriate
akut ve sonradan görülen önemli belirtiler ve etkiler most important symptoms and effects, both acute and delayed
sık görülen hastalık common illness
gerekli görülen deemed essential
nadir görülen his uncommon sense
sık görülen commonly occurring
açıkça görülen clearly seen
tatmin edici görülen deemed satisfactory
uygun görülen deemed eligible
yaygın görülen commonly seen