| bir cevap olarak değil |
not as a response to |
bir cevap olarak değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| cevap veren cevap |
it's the answer that led |
| cevap ya da cevap |
reply or response |
| cevap cevap |
response answer |
| net bir cevap değil |
is not a clear answer |
| geçerli bir mahkeme celbi veya başka bir zorunlu talebe cevap olarak |
in response to a valid subpoena or other compulsory request |
| örnek olarak, bir sınırlama olarak değil, |
by way of example, and not as a limitation, |
| tam cevap değil |
is not the full answer |
| cevap değil |
is not the answer |
| cevap gerekli değil |
no response required |
| cevap vererek değil |
by not answering |
| sizin memnuniyetinize cevap değil |
not answered to your satisfaction |
| cevap pek olası değil |
the answer is so unlikely |
| cevap doğru değil |
answer is not correct |
| ödünç verme uygulamaları, faiz oranlarıyla ilgili sınırlamalar cevap değil. |
lending practices, caps on interest rates are not the answer. |
| cevap kimse değil |
the answer is nobody |
| şiddet cevap değil |
violence is not the answer |
| cevap vermeye istekli değil |
not willing to answer |
| tam cevap değil |
not complete answer |
| cevap tatmin edici değil |
reply is not satisfactory |
| cevap gerekli değil |
no reply required |
| cevap gerekli değil |
no reply is required |
| cevap bu değil |
it's not the answer |
| cevap vermek gerekli değil |
not required to respond |
| cevap basit değil |
the answer is not straightforward |
| bir talebe cevap olarak |
in response to a request |
| bir cevap olarak |
as an answer |
| gerekçeli bir talebe cevap olarak |
in response to a reasoned request |
| bir çağrıya cevap olarak |
in response to a summons |
| gelen bir talebe cevap olarak |
in response to a request from |
| doğrudan bir cevap olarak |
as a direct response |
| bir soruya cevap olarak |
in answer to a question |
| bekletici bir cevap olarak |
as a holding answer |
| bu endişelere bir cevap olarak |
as a response to this concerns, a |
| olumlu bir cevap olarak |
as a positive response |
| cevap olarak bir araya geldi |
came together in response |
| genel bir cevap olarak |
as a general response |
| bir uyarana cevap olarak |
in response to a stimulus |
| cevap olarak bir |
in response the arrest of a |
| neden olarak bir cevap |
an answer as to why |
| sınırlamalara bir cevap olarak |
as a response to the limitations |
| makul bir talebe cevap olarak |
in response to a reasonable request |
| bir cevap olarak alıntılar geliştirilmiştir |
cites was developed as a response |
| sürekli artan bir cevap olarak |
in response to an ever-increasing |
| istenmeyen bir cevap olarak |
in response to an unsolicited |
| hiç hoş değil, bir şey değil. |
not at all o you're welcome |
| ileriye dönük olarak, geriye dönük olarak değil |
on a going forward, not retroactive basis |
| kasıtlı olarak ve varsayılan olarak değil |
by intent and not by default |
| bireysel olarak, küme olarak değil |
individually, not as a set |
| esas olarak ve aracı olarak değil |
as principal and not as agent |
| bir taraf olarak taahhütlere tam olarak uygun olarak |
in full compliance with the commitments undertaken as a state party |