çekirdek olan

çekirdek olan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
çekirdek olan the core which

çekirdek olan terimi için benzer kelimeler ve anlamları

çekirdek ve çekirdek olmayan kaynaklar core and non-core resources
çekirdek ve çekirdek olmayan core and non-core
çekirdek çekirdek oranı core-core rate
çekirdek çekirdek enflasyon endeksi core-core inflation index
çekirdek bir çekirdek core called a nucleus
çekirdek çekirdek tüketici fiyat endeksi core-core consumer price index
çekirdek çekirdek enflasyon core-core inflation
gelişmekte olan çekirdek emerging core
çekirdek ilkeleri olan the core principles which
gelişmekte olan ve gelişmekte olan ülkeler developing and emerging countries
gelişmekte olan ve gelişmekte olan ülkeler emerging and developing countries
saf olan her şey saf olan to the pure all things are pure
gelişmekte olan piyasa ve gelişmekte olan ekonomiler emerging market and developing economies
gelişmekte olan ekonomileri olan ülkeler countries with emerging economies
gelişmekte olan piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler emerging markets and developing countries
gelişmekte olan ülkeler ve geçiş sürecinde olan ekonomiler developing countries and economies in transition
gelişmekte olan pazar ve gelişmekte olan ülkeler emerging market and developing countries
gelişmekte olan ve gelişmekte olan ülkelerde in emerging and developing countries
gelişmekte olan veya gelişmekte olan ülkeler developing or emerging countries
gelişmekte olan ülkeler ve gelişmekte olan ekonomiler developing countries and emerging economies
neden olan veya neden olma ihtimali yüksek olan tanınan tehlikeler recognized hazards that are causing or are likely to cause
gelişmekte olan ekonomileri olan ülkeler countries with developing economies
aktif galaktik çekirdek active galactic nucleus
belirsiz çekirdek ambiguous nucleus
amigdaloid çekirdek amygdaloid nucleus
kaudat çekirdek caudate nucleus
koklear çekirdek cochlear nucleus
ortak çekirdek common core
çekirdek core
çekirdek şehir core city
çekirdek müfredat core curriculum
çekirdek çizim core drawing
çekirdek dökümü core dump
çekirdek mağaza core store
çekirdek güç core strength
çekirdek aracı core tool
zeytin çekirdek çıkarıcı destemming
demir çekirdek ferrite core
galaktik çekirdek galactic nucleus
hepatit b çekirdek antijeni hepatitis b core antigen
hipoglossal çekirdek hypoglossal nucleus
intermediolateral çekirdek intermediolateral nucleus
intermediomedial çekirdek intermediomedial nucleus
çekirdek arası internuclear
çekirdek kernel
çekirdek cümle kernel sentence
çekirdek smut kernel smut
manyetik çekirdek magnetic core
çekirdek aile nuclear family
çekirdek plazması nucleoplasm