nakit akışındaki iyileşme

nakit akışındaki iyileşme teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
nakit akışındaki iyileşme cash flow improvement

nakit akışındaki iyileşme terimi için benzer kelimeler ve anlamları

nakit akışındaki eksiklikler shortfalls in cash flows
nakit akışındaki değişkenlik volatility of cash flow
sermaye akışındaki oynaklık volatility in capital flows
su akışındaki değişiklikler changes in water flow
iş akışındaki düzeltmeler adjustments in the course of business
iş akışındaki kesintiler interruptions in work flow
mülteci akışındaki artış the increase in refugee flows
kan akışındaki değişiklikler changes in blood flow
tepe akışındaki değişiklikler changes in peak flow
iyileşme ve iyileşme recovery and healing
iyileşme ve iyileşme healing and recovery
nakit veya nakit benzeri değerler cash or cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde net değişim net change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde değişiklik change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler elde etmek hold cash and cash equivalents
daha az nakit ve nakit benzeri less cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler; cash and cash equivalents comprise
nakit veya nakit benzeri cash or a cash equivalent
toplam nakit ve nakit benzeri değerler total cash and cash equivalents
nakit, eldeki nakit cash, cash on hand
nakit, nakit benzeri ve menkul kıymetler cash, cash equivalent and marketable securities
4. nakit ve nakit benzeri değerler 4. cash and cash equivalents
ayrı tanımlanabilir nakit akışı nakit üreten birimler separately identifiable cash flows cash-generating units
nakit veya nakit benzeri hediyeler gifts of cash or cash equivalent
iyileşme dönemi convalescence
iyileşme döneminde convalescing
ikinci niyetle iyileşme healing by second intention
üçüncü niyetle iyileşme healing by third intention
gelişme iyilesme duzelme ilerleme improvement
zihinsel iyileşme mental healing
iyileşme recuperation
ikincil iyileşme secondary recovery
kendiliğinden iyileşme spontaneous recovery
iyileşme upswing
ekonomik iyileşme economic recovery
iyileşme süreci healing process
iyileşme süresi curing time
iyileşme süresi recovery time
erken iyileşme early recovery
iyileşme hakkı right of recovery
tam iyileşme full recovery
iyileşme ev convalescent home
cinsel iyileşme sexual healing
bozulmuş iyileşme impaired healing
gecikmiş iyileşme delayed healing
iyileşme süresi hedefi recovery time objective
iyileşme süresi healing time
küresel iyileşme global recovery
iyileşme ortamı healing environment
iyileşme istemek seek recovery