| ciddi sorunlarla karşı karşıya |
facing serious problems |
ciddi sorunlarla karşı karşıya terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| sorunlarla karşı karşıya |
is facing problems |
| sorunlarla karşı karşıya |
confronted with problems |
| büyük sorunlarla karşı karşıya |
facing big problems |
| büyük sorunlarla karşı karşıya |
faces major problems |
| benzer sorunlarla karşı karşıya |
face similar problems |
| aşağıdaki sorunlarla karşı karşıya |
face the following issues |
| büyük sorunlarla karşı karşıya |
face major problems |
| benzer sorunlarla karşı karşıya |
faces similar issues |
| büyük sorunlarla karşı karşıya |
faces large problems |
| ne gibi sorunlarla karşı karşıya |
what problems are they facing |
| sorunlarla karşı karşıya |
faces issues |
| özel sorunlarla karşı karşıya |
facing special problems |
| yasal sorunlarla karşı karşıya |
facing legal problems |
| gerçek sorunlarla karşı karşıya |
face real problems |
| ek sorunlarla karşı karşıya |
face additional problems |
| çeşitli sorunlarla karşı karşıya |
faces several problems |
| finansal sorunlarla karşı karşıya |
facing financial problems |
| teknik sorunlarla karşı karşıya |
face technical problems |
| ciddi sorunlarla yüzleşmek |
face serious issues |
| ciddi finansal sorunlarla yüzleşmek |
to face serious financial problems |
| ciddi zorluklarla karşı karşıya |
face serious challenges |
| ciddi hastalıklarla karşı karşıya |
facing serious illness |
| istihdam için ciddi engellerle karşı karşıya. |
face serious barriers to employment. |
| ciddi bir zorlanma ile karşı karşıya |
face a severe strain |
| ciddi finansal kısıtlamalarla karşı karşıya |
facing serious financial constraints |
| ciddi bir finansal krizle karşı karşıya |
faced an acute financial crisis |
| ciddi zorluklarla karşı karşıya |
faced serious challenges |
| ciddi bir ekonomik durumla karşı karşıya |
faced a severe economic |
| en ciddi finansal krizle karşı karşıya |
faced the most severe financial crisis |
| ciddi bir problemle karşı karşıya |
face a serious problem |
| ciddi zorluklarla karşı karşıya |
faces serious challenges |
| ciddi engellerle karşı karşıya |
faced serious obstacles |
| kendisine karşı tanıklarla karşı karşıya gelmek; sahip olmak |
to be confronted with the witnesses against him; to have |
| karşı gelen davalarla karşı karşıya |
faces lawsuits from |
| sorunlarla karşılaşmak |
encounter problems |
| sorunlarla karşılaşmak |
facing problems |
| sorunlarla yüzleşmek |
confront issues |
| sorunlarla karşılaşmak |
face issues |
| sorunlarla karşılaşmak |
encounter issues |
| sorunlarla karşılaşmak |
come across problems |
| sorunlarla yüzleşmek |
face up to problems |
| bu sorunlarla karşılaştı |
faced with these problems |
| büyük sorunlarla karşılaşmak |
encounter major problems |
| benzer sorunlarla uğraşmak |
deal with similar issues |
| sorunlarla karşılaşıyor |
encounters issues |
| benzer sorunlarla yüzleşmek |
face similar issues |
| eğer sorunlarla karşılaşıyorsanız |
if you are encountering problems |
| bu tür sorunlarla uğraşmak |
to deal with such issues |
| çevreleyen sorunlarla |
with issues surrounding |
| bu sorunlarla yüzleşmek |
confront these problems |